Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

175 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Dostoyevski yine biz ve bizim türlü türlü hallerimize tanıklık eden bir eser çıkarmış ortaya. Mektuplaşma tarzındaki ilk eserdi sanırım. Kitabı okurken Dostoyevski ve bunalım dolu ruhunu kitaba sıkışmış keder ve acıyı bu defa alışılmışın dışında iliklerime kadar hissettim demek yanlış olmaz. Kitabın oluşumunu sağlayan mektuplar arasındaki gelgitlerim cevabını bulamadığım sorularım oldukça fazlaydı. Marka ve Varvara arasındaki sevginin tanımı neydi birbirlerine duydukları değer aslında kendi benlikleri için miydi neydi tüm bu soruların cevabı? Kitabı bitirdiğimde aslında Dostoyevski'nin sokakta görebileceğimiz bencil, kendi dertlerinin bile bencili olabilecek insanları anlattığını düşündüm. Kitap ana karakterlerin birbirlerine devamlı bir hüzün dert paylaşımının olduğu bir havada devam ederken bir detay çarptı gözüme. Birbirlerine hiç 'nasılsın' diye sormadılar. Anlatmaya çalıştıkları sadece kendilerinin nasıl olduğuydu. Evet bedbahtlık bir hastakıktı. Bu iki bedbaht insan birbirlerine bu hastalığı iyice bulaştırdılar, üstelik birbirlerine ilaç olabilecekken... Dostoyevski bu eserinde de aynadaki seni beni bizi yansıtmış. Belki de Marka ve Varvara dert anlatmaktan çok dinlemeyi bilselerdi kitabın ismi 'İNSANLAR' olurdu.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,7bin okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.