"Burada ne yapıyorsun?" diye sordu avukat ona.
"Burada ne mi yapıyorum?" dedi profesör. "Elli yıl öncesini hatırlıyor musun? Sana karımı öldürmek istediğimi söylemeye gelmiştim. Sen de 'Böyle bir şey yapma. Yoksa elli yılını hapiste geçirirsin' demiştin. Düşünüyorum da, seni dinlememiş olsaydım, bugün hapisten çıkıyor olacaktım, özgür olacaktım! O kadar kızgınım ki içime bir arzu doluyor - neden en azından seni öldürmüyorum? Şu anda yetmiş beş yaşındayım; beni elli yıllığına hapishaneye koysalar bile, orada uzun süre tutamazlar. Beş-yedi yıl içinde ölmüş olacağım. Fakat sen dost değilmişsin; en büyük düşmanım olduğunu gösterdin."