"Tenhasında, orada, hatırasında zeytin çekirdekleri, ve sümbülün
Yani her şeyin Yunus'a çıktığı Ninova'da, orada iğreti duran
Sarnıcında bakır maşrapanın zamana dönüştüğü sofada
Bazen iki gölgeyle yürüyen bir meleğin yüküdür dünya"
"Kendisini unutulmaya bırakmış bir çocuğun gözlerindeki kuyulardır
Çünkü sözü söyleyen hep bir diğeri,
iyi de Yusuf kim peki
Kim o bir diğeri ve sözü biçimlendiren o yaşlı suflör
Kim o hiç kapısı çalınmayacak olan şehriyar, o hiç yazılmamış mesnevi"
"Bir duvar var, sırtımızı yasladığımız; ince ipeksi bir duvar
Ne zaman bir kibrit yansa kırılan çeliğin çıtırtısıdır
Zihnin dibine çöken tortuyla örttüğümüz acılarımız
Enez işte, o çamur bohça, içinde şeytanımızı sakladığımız"
"Bazen önümüzden yürür gölgelerimiz, şehir bükülür
O muazzam söz çağlayanında unutulmuş bir kelimedir
"Gövdem benim, korkunç pusulam" diye iç çeken Enis
Kum tanecikleriyle ölçtüğü bir vaktin yalvacıdır zamansız"
"Kimse bildiği boşlukta başkasını merak etmez oysa
Kızıl bir bülbüldür Haşim, hiyeldir akşam günün sonunda
Gölgesiz bir şiirin hüzünlü suskunluğudur fincan
Kavkı içine bükülmüş bir gül goncasıdır" 🌹
"Ölüm boş bir sayfadır
Üzerinde ne geçmiş yazılıdır
ne de gelecek
Ne acı ne sevinç
ne sabır ne direnç
Üzerinde ne sevda yazılıdır
ne ekmek
Ölüm boş bir sayfadır"