Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

KARANLIKTAN ÇIKIŞ
Çiftçiler tavuklarin birbirlerini didiklemelerinin doğalarında olduğunu, temelde yalnızlığı sevdiklerini, edepsizlik etmeden kalabalığa karışamayan asosyal hayvanlar olduklarını düşünürlerdi. Bazı çiftliklerde tavukların gagaları kısaltılırdı ama bu, beslenmelerini daha zor hale getirdiği için tavuklar daha aç olurlardı, bu yüzden kendilerini ve diğerlerini daha çok didiklerlerdi. Sonra tavuk yetiştiricilerinden biri her şeyi değiştiren, son derece basit bir şeyi fark etti: Tavuk kümesleri karanlıktı ve ışığın yokluğu tavukların birbirlerini didiklemelerine neden oluyordu. O çiftçi, kümeslerine bir ışık kaynağı yerleştirir yerleştirmez tavukları birbirlerini didiklemeyi bıraktı, işte çözüm bu kadar basitti. İnsanlar da çok farklı değiller. Zihinlerimizin birlikte doğru düzgün düşünmeleri için neye ihtiyaç duyduklarını bilmediğimizde karanlıkta birbirlerini didikleyen tavuklar gibiyizdir. Bu örnek, göründüğü kadar alakasız değildir: Birbirimizle iletişime geçtiğimizde ve birlikte doğru düzgün düşündüğümüzde yüzlerimiz gerçekten de "aydınlanır". Zihinlerimiz yeterince ışık almazsa düşünmemizde sorunlar meydana gelir, bu yüzden kendimizi ve başkalarını didiklemeye başlarız. İnsanlar artık bölünmüşlük içindeyken ve karanlıktayken düşünemiyorlar. Kolektif zekâ, bireysel ve kolektif varlığımızı sürdürmemiz için gereken ışıktır. Artık birlikte düşünmekten başka bir seçeneğimiz yok.
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.