Wolfe Kardeşleri üçlemesinin ikinci kitabı olan it dalaşı kitabında Cameron'un iç dünyasına daha çok tanıklık ediyoruz. Wolfe ailesinin babası geçirdiği bir iş kazasından dolayı işsiz kalmıştır. Bu yüzden mahalledeki komşularına giderek evlerindeki sorunları tamir etmeyi sunmuştur. Tabii kısa bir süre sonra okulda arkadaşları Rube ve Cameron'la bu olay yüzünden alay etmeye başlarlar. Rube başlarda alttan alıp gülüyor fakat ablaları Sarah'a gelen bir hakaret üzerine bi' çocuğu delicesine pataklıyor. Olaylar gelişirken Perry, Rube'un ne kadar iyi dövüştüğünden haberdar. Bu yüzden Rube'u "çok iyi dövüşmesinden" ötürü, Cameron'u da "koca bir yüreği olmasından" ötürü boks maçları üzerine ringlere alıyor. Bu dönemde Cameron'un Rube'u ne kadar idolize ettiğine okurken şahit olmak beni çok üzdü nedense. Hem idolize ediyor, hem de içten içe kıskanarak "Ben de onun gibi olabilirdim." kafa yapısına sahip. Bir yerde "Rube da başarılı, çünkü içindeki başarısızı yenmeye çalışıyor." diye bir söz geçiyordu... Son kısımdaki Rube ve Cameron'un arasında ringde geçen gerçek boks maçı, maçtan öte sembolikti bana göre. Rube'un Cam'i ölesiye savunmaya meyilli olmasına rağmen çoğu zaman da belki bilincinde olmadan onu ezikliyordu. Cam hala kimlik arayışında ve dünyadaki yerini bulmada inatçı... Üçlemenin son kitabında umarım Cam her açıdan olgunlaşır ve kendi hakkında genel olarak tatmin olmuş olur...

İt DalaşıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 2013748 okunma

·

91 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

sultan