Gönderi
260 - Arsen Lüpen’in maceralarının devam kitabı, ilk kitabın aksine farklı ve birbiriyle bağlantılı hikayelerin derlemesinden ziyade yekpare bir roman olarak karşımıza çıkıyor. 19. yy’da tefrika edilip sonradan kitaplaştırılan bir eseri de ‘yeni çıkanlar’ gibi anlatmak biraz abes oldu.
Diziyi beğenip de kitapları okumaya heves edenlere ilk kitabın daha çok hitap edeceğini söyleyebilirim. Bu ikincisi ise gerek olay örgüsüyle, gerek karakterlerin ve mekanların bolluğuyla her ne kadar sürükleyiciliğinden hiçbir şey kaybetmiyor olsa da hap bilgi tutkunlarını sıkabilir gibi geldi. Beni en çok zorlayan kısım isimlerin ve mekanların Fransızca olmasından kaynaklı olarak telaffuzları zihnimde canlandırma kısmı oldu. Bunu da kelimeleri Google Translate’e telaffuz ettirerek çözdüm. Sonra da oturup Fransa haritasını açıp Paris’ten itibaren tüm kuzeybatı Fransa’da bir sanal geziye çıktım. Bunu yaptıktan sonra kitap bir anda çok daha akıcı ve sürükleyici bir esere dönüştü. Klasik bir polisiye roman olarak neredeyse her bölümde okur şaşırtılmaya çalışılıyor bunda da. Ancak birkaç yerde doğru tahminlerde bulunmak mümkün. Kitabın sonunun da üçüncü kitaba ‘bir şekilde’ bağlanmış olması hoş oldu. Arayı soğutmadan onu da okumak gerekiyor.
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.