Beynimin içinde her gün dirilen cesetler var. Çürümüş etleri ve, kuru kemiklerine aldırmadan uzanıyorlar sabahlarıma
Konuşmalarıma sızıyor bazıları. Hınzır bir gülüş savuruyor. Yeni doğmuş düşüncelerime topraklarından savuruyor.. Hatta şöyle bir üzerine eğilip yaşamlarından üflüyorlar.
Aklımın koridorlarından sızan su sesi, adımlarını bastırıyor kimi zaman.. Uzaklıklarını fark etmek güçleşiyor.
Küçülüyorum..
Ruhumu bedenimin en derinlerine sıkıştırmak zorunda kalıyorum böyle zamanlarda.
Aptalca biri, gördüğünü, duyduğunu ima ediyor.. Dokunduğunu.. Kokusunu bildiğini..
Bir kaç yaşam öncesinde kalan bedenle sarmalandığını.. Gülemiyorum. Öylece yılları kovalıyorum gözlerinde..