Tarihi, epik romanları sever misiniz? Ahmet Haldun Terzioğlu okuyalı tam 4 sene geçmiş. Nasıl geçtiğini anlamadığım bir süreç oldu tabi. Onun yazarlık tarzı, gerçek olan, kısacık bile olsa, tarih bilgisini alıp güzel bir harmanlama ile bir roman tadında ama epik bir roman tadında okuyuculara sunmak. Ya çok iyi eserler kaleme alıyor yahut da onun kalemini çok sevdiğim için net bir yorum yapamıyorum. Objektif dediklerinden. Peki, kimdir bu Çiçi Han. Çi-Çi veya Hu-tu Wu-ssu veya Hun-tunga-su. Kimdir bu adam, önemi nedir? Ben biraz bunlardan bahsetmeyi uygun buluyorum çünkü bunun birkaç sebebi var ve toparlama yapmak istiyorum. Kendisi hakkında aslında çok fazla bilgi yok. Yani Tarih bölümü öğrencileri de dediğimi daha iyi anlarlar ki aslında her kitapta yazan bilgi çok kısıtlı olup Çin temelli kaynaklardan, yazılardan ve anlatılanlardan öğreniriz onu. Yani ya harika bir gelişimi vardır ya da kulaktan kulağa aktarılarak yazılmış olan bilgiler onu yüceltir. Bilemeyiz. Kaliteli bir soydan geldiği ise aşikar. Büyük Hun Hükümdarı Mete Han (Oğuz Kağan olduğunu da iddia edenler vardır, bir netlik olmadığı için ama buranın konusu değil) sonrası yaklaşık 150 yıl daha sonrasında kurulan Batı Hun hükümdarıdır. 21 yıl kağanlık yaptığı kabul edilse de eski Türk adetlerine göre bu sıfat doğumunda onun üzerine yapışır, öldükten sonra da diğer hayatında onunla gider. Türk inancı ve İslam inancının yakınlaşma sebeplerinden biri de bu kesişen doğrulardır zaten. Kabul edilen pek çok doğru vardır ve ilginç bilgiler var onları da aktaracağım. Çok büyük idealist olduğunu kesinlikle kabul ediyorum çünkü yönünü hep Batı’ya, medeniyet yönüne ve genişlemeye almış bir hükümdar. Diğer taraf medeniyetsiz demiyoruz, zaten diğer taraf yok. Bu tarafta bir medeniyet, bir yakınlaşma ve merak var. Bunlara yöneliyor. Ötesindeki Çin’i anayurt gibi ezbere biliyor. Yeni yerler görmek, keşfetmek istiyor o. Çin’den bahsediyoruz ama başka bir ulusun himayesini kabul etmemesi, bu duruma sonuna kadar karşı çıkması ve kardeşini dahi tanımaması size aynısını yaklaşık 100 yıl evvel yapmış hangi kutlu insanı hatırlattı? Tabi bu konularda iletilen sözler, efsanelerden yola çıkarak atfedilen ve sözü söylediği kabul edilen insanlar vardır. Birileri yazı bulundu, medeniyet şuradan çıktı derken Türkler yazıtlar anıtlar diktiği için kabullenemezler. Ne diyorduk? Kudursunlar. Biz tarihimizle övünmeye devam edelim: “Boyun eğmeyeceğiz. Zira öteden beri Türkler kuvveti takdir ederler, tabi olmayı hakir görürler. Savaşçı süvari hayatımız sayesinde yabancıları titreten bir millet olduk. Biz ölsek de kahramanlığımızın şöhreti kalacak. Çocuklarımız ve torunlarımız diğer kavimlerin efendisi olacaktır.” Ya da şu sözünü mü kullansak? Ben ona ait kabul ediyorum: Vatan atalarımızdan torunlarımıza verilmek üzere bize emanet edilmiş kutsal topraklardır. Onursuz bir yaşam uğruna terk edilemez. Bu sözü daha bir ona ait kabul ediyorum çünkü kardeşini bile tanımamış ve Çin hakimiyetini reddetmiş demiştik. Kardeşinin teklifini reddetmiş, onu savaşta yenmiş, Doğu Hunları da Çin hakimiyetine girmiştir. O ise kendi devletini kurup medeniyete açılmıştır. İhaneti de en yakınından görmüş ama asla bağımsızlığını bırakmamıştır. Sabit kişi sayıları o dönem için asla inandırıcı olmasa da yanındaki 1518 kişi ile beraber ölene kadar savaştığı ve herkesin ölmesiyle de kaybettiği savaş anlatılır ölümünde. Kutlu tarih, kutlu insanlar. Ne mutlu ucunda ölüm dahi olsa yolundan dönmeyenlere, ne mutlu davası uğruna ölmeyi dahi göze alıp başarabilenlere. Gözünün gördüğünden sakınmayan, görmediğinden korkan Hunlar var bu kitapta. Çocukluktan gençliğe muhteşem bir gelişim var. İhanet var. İhanet olur da ihaneti yapan Çin olmaz mı? Tarihe ve tarihine daima sahip çıkan, o bilinci başta gençler olmak üzere insanlara aşılamaya çalışan her insan kıymetlidir. Kitabı sevgiyle tavsiye ediyor, iyi okumalar diliyorum..

Çiçi HanAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayınları · 2016441 okunma

·

254 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak