Atatürk Sömürüsünün Güzel Bir ÖzetiEsasında bu kitabı incelemek konusunda çok kararsız kaldım. Bir miktar kısa bir inceleme olabilir ama; kitabı bir nebze olsun duyurmak adına iki kelam edeyim dedim.
Kitabı nadirkitap sitesinde bir sahafta tesadüfen gördüm. Lgbtvari bir renklendirmenin Atatürk silueti üzerine konması ve kitabın yalnızca 5 lira olması sebebiyle bir şans vermeye karar verdim. Evet, bu kadardı hepsi. He, bir de, bu kitabın adını görünce aslında "Sahi, neden bu konseptte bir kitap yok? Varsa da neden ünlü değil?" diye düşünmeden edemedim. Zira bu ülkenin en büyük sorunlarından biri Atatürk'ü sömürmek ve çoğu kişinin öyle olmadığı halde Atatürkçü geçinme çabasıydı.
Kitabın yazarı Asım Aslan. Hakkında epey az bilgi var. Kitabı ekşisözlük ve kitapyurdu sitelerinde arattığımda ondan fazla yorumda bir benzerlik gördüm. İnsanlar bu kitabın kendilerine 90'lı yıllarda ortaokul ve liselerde dağıtıldığını söylüyordu. Üstelik yazarın bizzat kendisi okullara gelmiş ve öğrencilere ücretsiz olarak bu kitabı dağıtmış. Bu yorumlar da çeşitli şehirlerdendi, tek bir şehre özgü değildi. Demek ki yazar bu kitap için epey gezmiş. Bu da ilginç bir bilgi olarak burada dursun.
Kitabın ilk baskısı 70'li yıllarda çıkmış. Sanıyorum artık baskısı yok ama bendeki 60.baskı ve 2002 yılında basılmış. Kitaptaki giriş çok hoşuma gitti. Yazar, Atatürk'ü İstediğiniz Şekilde Gösterebilirsiniz adlı başlığı birçok alt başlığa ayırıp "Atatürk komünistti, Atatürk sosyalistti, Atatürk antikomünistti, Atatürk demokrattı, (hatta) Atatürk şeriatçıydı" gibi birbirini yanlışlayabilecek tezler öne sürüyor ve bu tezleri de gerçekten Atatürk'ün ağzından doğruluyordu. Gerçekten de Atatürk'ü bilmeyen birine bu tezler çok rahat şekilde inandırılabilirdi. Bu konsepti çok hoş buldum, objektif ve gerçekçi bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. İlerleyen sayfalardaysa Atatürk gerçekten nasıl bir insandı, düşünce yapısı, yaptıkları, yapmak isteyip yapamadıkları özetleniyor. Elbette bu noktada objektiflik bir miktar kaybolmuş olsa da bu durumun gayet doğal olduğu aşikar. Sonlara doğru da Atatürk'ü övgüde aşırıya kaçanları, Atatürk'ü yergide aşırıya kaçanlar ve Atatürk'ün ardından ağıt yakarken aşırıya kaçanları ele almış ve yeniden bu üç kesme de objektif bir eleştiri yapmış. Elbette konuları toparlarken Atatürk'ün ne kadar önemli bir insan olduğunu, fakat onun da bir "insan" olduğunu vurgulamış. En son satırlarda da yazarın geleceğe dönük nasıl bir Türkiye istediğine dair paragrafla kitap sona eriyor. Özellikle bu kısmı Uğur Mumcu yazılarına benzettim ve ekstra hoşuma gitti.
Kitaba neden 8 puan verdim? Daha doğrusu, neden 2 puan kırdım? Açıkçası bir noktadan sonra bilinen şeyleri sık tekrar etmeye başlıyor. Ben bu kitabı biraz daha çocuklara yazılmış gibi gördüm, zaten yazarının okullarda dağıtması da buna işaret gibi. Neticede Atatürk'ü sevmemekte direnen birini sevmeye ikna edecek veya seveni soğutacak bir kitap değil. Yine de konsept olarak beğendiğimi söyleyebilirim.