Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ruhu ve gönlüyle Diriliş'in mânevî kalesinde bizimle buluşmuş arkadaş! Bizden kopmamış, bizi fetret dönemlerinde terketmemiş olan dost! Gönülleri birbirinden ayırmak yerine birbirine kaynaştırmaya çalışmış. Yol'u nefs taşlarıyla tıkamamış, onun genişliğince geniş, doğruluğunca doğru, iyiliğince iyi, güzelliğince güzel, yüceliğince yüce olmayı kendine hedef bilmiş kardeş! Diriliş, bir kez daha kendi iç hicretinden geri dönüyor. Senin yaşadığın hicreti, senin yaşadığın gurbeti, insanlığın çektiği çileyi, hepimizin çektiği yürekler yakıcı çileyi, şüphe yok ki ta yüreğinde duyan Diriliş, herkeslerden az çekmiş değildir. O, senin ruhunun aynasıdır; sen ne çektinse oraya yansıdı, ne çekiyorsan o da onu çekiyor. Ama senin ruhunda olduğu gibi, onun ruhunda da söndürülemeyen daima yanan ve Allah'ın izniyle daima yanacak olan bir ışık vardır. O ışık, kimi zaman bir hararet gibi görünmeyen planda tesirini sürdürür, kimi zaman da görünür planda bir ak kanat gibi ruhların üzerine gerilir. Diriliş, kimi zaman kendi iç âlemine çekilir orada yenilenir tazelenir ve genç, dinç bir enerji halind düşünceler ve davranışlar alanına geri döner. Kimi zaman söz, kimi zaman yazı, kimi zaman davranış biçiminde ortaya çıkar. Fakat, hangi kılık ve biçimde görünürse görünsün, hep aynı özün, aynı ruhun, aynı cevherin taşıyıcısı olmaya çalışır. Kimi zaman, sen ey diriliş eri, yaralanırsın, ruhundan ve yüreğinden yararlanırsın, işte o vakit bil ve iyi bil ki, Diriliş de ruhundan ve yüreğinden yaralanmıştır. Senin neş'en, kederin, hüznün, huzurun, bunalımın, atılımın her halin ona yansır, onda yaşanır, onda çözümlenir. Hallerin makama dönüşmesi içindir bu. Kararsızlıkların karar bulması için. İnsanlığa çökmüş gecenin; gündüze dönüşmesi, beklenen fecrin doğması, örtülmüş kavramların açıklanması, gizlenmiş hakikatların açılması, ruhlar barışının geri dönmesi, hakikat kültür ve medeniyetinin yeniden çiçeklenmesi için, seninle birlikte ve bizimle birlikte yola çıkmış bir yolcudur Diriliş. Onu bir dergi sanma. O sadece bir dergi değildir. Araçları amaçlarla bir sayma. Araçlar, amaç içindir ve ancak bu anlamda değerlidir.Araçların hakkını vermekle birlikte hiç birine takılıp kalmamalısın, takılıp kalmamalıyız. Ve kişiler, kim olursa olsunlar, aciz ve fani varlıklardır. Onları putlaştırmamalı. Ancak birer hizmet eri olarak düşünmeliyiz onları. Bir nöbet neferi. Gün gelince, her gerçek hizmet eri, nöbeti, gönül rahatlığıyla devreder. Kimse, bu dünyada ebedî kalıcı değildir. İnsanlara gurur gelmesin, acizliklerini unutmasınlar diye Allah, ölümü yarattı. Bunu hiç unutmayarak, saatleri ve dakikaları, zamanı tam anlamıyla değerlendirmek: işte bu dünyada bize düşen budur. Budan ötesi bize ait değil. Unutulan medeniyet değerlerimizi hatırlatmak, kavramları ve kurumları gerçek anlamlarıyla diriltmek, hakikat sisteminin ruhuna ermek, düşünmesini, değerlendirmesini, incelemeyi, çözümlemeyi ve birleştirmeyi yeniden öğrenmek. Doğu'nun ve Batı'nın, peşin hükümsüz, güçlerini ve zaaflarını görmek, kalıcı yanlarını saptamak ve bunları yeni konumumuz ve atılımımızda kullanmak. İşte bu dünyada görevimiz ve ödevimiz.
Sayfa 60 - Diriliş Yayınları (s:58/59/60)Kitabı okudu
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.