Bu kitabı lise sıralarındayken Dil ve Anlatım öğretmenim Arzu Gürbüz önermişti. İlk kitap alışverişimde temin etmiş ve bir solukta okumuştum. Burçak'ın yaşadıklarını, onun kaleminden okumak empati gücümü arşa çıkarmış, gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Yıllar sonra kitaplığımda tekrar denk gelince okumak istedim. 6 yıl önce altını çizerek okuduğum kısımlar ile şimdiki halimin çizdiği kısımları karşılaştırdım. Aldığım küçük notların üzerine yenilerini ekledim.
Eserin dili sade, anlaşılır ve akıcı. Süslü, edebi cümleler beklemeyin kitaptan. Bir günlük olduğu için günlük konuşma dilinde yazılmış. Özellikle mektuplarında, sanki Burçak birebir okur ile konuşuyor hissi veriyor. Burçak'ın hastalığından dolayı yazamadığı kısımların eksikliği mektuplarla ve ailesinin yazılarıyla tamamlanmış.
Eserin sonlarına doğru Burçak'ın iyileşmesi, ruhsal iyileşmenin hastalığına etkileri beni mutlu etse de, sonunda gözyaşlarıma hakim olamadım okuyuşlarımda. Kaç yaşında olursanız olun, Burçak ve ailesi ile tanışmanız gerektiğinizi düşünüyorum. Tavsiye ederim.