Onların güçlerinin korkunçluğu da bu değil mi zaten; insanın kendi iradesine, kendi inancına rağmen onlara hizmet etmesi değil mi, korkunç olan? Ben de tek bir vazifem olduğunu biliyorum , insan olmak ve çalışmak. İnsanlığın ötesinde bir vatanım yok benim , insanları öldürmek gibi bir isteğim, hırsım yok. Tek bir birey herhangi bir kavramdan daha güçlüdür her zaman, fakat kendisini inanmalı, iradesine sahip çıkmalıdır. İnsan kendini Kaçak hissettikten sonra hiçbir yerde Özgür değildir. Kendi ülkesinde ki savaştan kaçarak İsviçre'ye sığınan Ferdinand , karısıyla beraber asker kaçağı olarak yaşamına devam eder. Birgün beklediği kağıt gelir . Karısına durumu açıklar ama karısı gitmemesi için karşısında bir dağ gibi durur. Kağıt gelmiş içine o mecburiyet hissi düşmüştür bir kere . Düşünür düşünür , farkında olmadan eşyalarını hazırlarken ve askere teslim olmaya hazır bir vaziyette bulur kendini oysa bahar geliyordur ve tamamlaması gereken tabloları vardır. Kısa ama yine her satırı sorgulatıcı , düşündürücü ve dolu dolu bir kitap. İnsanın kendi iç dünyasıyla savaşması ve duygular çok iyi yansıtılmış okuyucuya. Biz vatan uğruna can veren Millet olduğumuz için vatanı görevinde kaçmak istemesi sorgulayabiliriz ama askerden kaçma nedeni başka insanları öldürmeme isteği , hak verdim doğrusu . Yazarımız savaş karşıtı bir yazar olduğunu da zaten biliyoruz . Yine keyif alarak okuduğum bir Zweig kitabını okumayanlara kesinlikle önerimdir..️

MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202161,8bin okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kader