eğer bu ''hikaye'' bir edebiyat dergisinde karşıma çıksaydı okur 'hmm ne kadar şairane cümleler var' derdim ama bu kadar. sonra geçerdim. ancak ne yazık ki bu hikaye bir kitap olmuş ve kanımca kopuk cümlelerden ve dayılanan, racon kesen bir usluptan öteye geçememiş. aslında bu denli yürüyen özlü söz bir karakter olmasa baş karakterin kendi iç bunalımını, özeleştirilerini, monologlarını çok sevmiştim. keşke kitabın tamamı bunlardan oluşsaymış:(
kitaptan bağımsız düşünüp altını çizdiğim cümleler oldu onları da alıntılayacağım:)