Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türklerin en belirgin özelliklerinden biri, kuvvetli bir teşkilatçılık yeteneğine sahip olmalarıdır: Yaşadıkları hayat da onları hürriyete, istiklale alıştırdığı için, hiçbir zaman devletsiz olmamışlardır: Gerçekten, Türklerin 2.500 yıllık tarihlerinde, devletsiz kaldıkları, yani istiklallerini kaybettikleri bir devre rastlanmaz. Dünyada daima bir veya birkaç Türk devleti bulunmuştur. Türklerde istiklale verilen değer, bazı tarihi kayıtlarda görülmektedir. M.Ö. 58'de cereyan eden bir hâdise dolayısıyla, Çin yıllığı, Hun devlet meclisinde yapılan şu konuşmayı nakleder: "Bizim için, tâbiiyet, yüz kızartıcıdır. Atalarımızdan toprakla birlikte devraldığımız istiklâlimizi, Çin ile uzlaşmak pahasına feda edemeyiz. Mücadele edecek savaşçılarımız hala mevcutken, devletimizi korumalıyız." Orhun Kitabeleri'nde ise, istiklâl elden gittikten sonraki durum için, “Beğ olmaya layık oğlun kul, hatun olmaya layık kızın cariye" olduğundan yakınan Bilge Kağan, Türk devlet ve istiklâlinin devamına inancını şu sözlerle ifade etmiştir: "Yukarıda gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, Türk budununun ilini, töresini kim bozabilir." Türk ordularının en önemli özelliklerinden biri de disiplindi. Savaşta bir asker, komutandan gelen emri eksiksiz yerine getirmekten başka bir şey düşünmezdi. Türklerde ordular, o çağın tekniğine göre en tesirli silahlarla donatılırdı. Mesela başlıca silahları olan ok, yay ve kılıç, mızrak ve kargının yanında, kumandanlarda neft atan yangın mermili mancınıklar, subaylarda, görülmemiş savaş âletleri bulunuyordu. Savaşta düşmana en şiddetli darbeyi vuranlar, okçu süvari birlikleriydi. Bunlar yıldırım hızıyla düşman birliğine ok yağdırıp şaşkına çevirirler, sonra öbür birlikler düşmanı çevirerek imha ederlerdi.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.