Devlet, sınıf çelişmelerinin uzlaşmazlığının bir ürünü, bir sınıfın öbürü üzerindeki tahakkümünün bir aracıdır. Devletin kendisi şiddet demektir. Devlet şiddete dayanan bir hakimiyet organı, bir özel baskı gücüdür. Tarihteki bütün sömürücü sınıflar, hakimiyetlerini şiddete dayanarak ayakta tutmuşlardır. Sınıf zıtlıkları ve sınıf mücadelesi keskinleştiğinde, hakim sınıflar, sürekli kendi aletleri olan orduyu güçlendirir ve sömürülen sınıflar üzerindeki baskıyı yoğunlaştırırlar.