Bazı kitaplar insanların sorularına çözümdür, bazıları ise sorulara yeni soru ve soru(n)lar ekler. Kitabı okumaya başlamak bir eylem edimidir:
'Her eyleme geçiş düşsel bir çözümdür.' İkinci kez okunacaklar listeme eklendiğine göre, kitap, çözümden çok sorular doğurmuş demektir.
Gebe/hamile kitaplardan birisi; 'Kötülüğün Şeffaflığı'. Zihninize nur topu gibi yeni ufuklar doğuruyor. Kendinizi, haberiniz olmadan kendi izinizi sürerken buluyorsunuz; nefes nefese okurken.
Sayfalar tuzaklarla dolu, sürekli ters köşeler.
'Kadınlar erkeklerin kendilerini erkek sanmasına izin verirler.. (...) kendilerini özgür insanlar olarak gören erkekler de gönüllü kölelik içine düştüler.' (s:172)
''Herkes diğerine kurduğu tuzakla yaşar. Herkes, sonsuz bir yakınlık içinde yaşar; bitkin düşene dek süren bir yakınlık içinde. Herkes kendi ötekisini ister; ve bunu, ötekini dize getirmeye yönelik buyurgan gereksinim içinde ve bu dize getirmeyi, tadını çıkarmak için sürdürme sarhoşluğu içinde ister. (...) ötekine duyulan istek her zaman ötekine son verme isteğidir de...'' (s:162)
Kitabın son cümlesi ise:
''Öteki, kendimi sonsuza dek yinelememi engelleyendir.'' Bu satırlar aşinalığın ve psikolojinin bir tık üzerinde değil de nedir?