Polisiye türünün en önemli yazarlarından Agatha Christie'nin önerebileceğim bir kitabı daha. Kitabı okurken asla sıkılmayacağınızı, oldukça akıcı bir kitap olduğunu rahatlıkla belirtebilirim. Bu sefer ki cinayet çözme öykümüz eski polisin; tatlı, minik bir yaşlı kadınla trendeki sohbetiyle başlıyor. Kadın köyündeki ölümlerin birer cinayet olduğundan şüphelendiğini ve bunu bildirmek üzere polise gittiğini anlatıyor. Eski polisimiz ise git gide olaylara dahil oluyor. Agatha Christie'nin kitaplarının en sevdiğim yanlarından biri en baştaki ipucu, önemli kişiler, dedektifin çözmesi gerekenler listesi. Okumam sırasında dönüp baştaki bu şablondan yararlanmak eski polisimizin yanında yer alan bir dedektif olmamı sağladı. Spoilerlı kısım &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& Katilin, eski polisimizin aksine her zaman bir kadın olduğunu düşünmüştüm. Benim düşündüğüm hikâyede katil Bridget idi en başından beri. Gözünü hırs kaplamış olan sevgili Bridget kontun işini zorlaştıran herkesi öldürüyordu. Süslenme meraklısı bir genç olan Amy, hizmetçiliği sırasında Bridget'ın kıyafetinin cebinde bulunan bir belgeyi bulmuş ve bu belgenin konta zarar vereceğini fark ederek Abbot'a üstü kapalı bir mektup yazmış ve daha sonra yüz yüze görüşmeye gitmiş olabilirdi. Kont bu zenginliği elde edebilecek kadar zeki bir adam değildi, bazı hile hurdaya başvurmuştu ve Bridget bunu fark ederek kanıtı ele geçirdi. Ancak daha saklamaya fırsat bulamamıştı. Amy belgeyi cebine koymuştu çünkü evde güvende olamazdı ve hastalığı yüzünden doktora gitmişti. Humblebly'in ofisinden ayrılırken ise yanlışlıkla belgeyi düşürdü. Humblebly ise belgeyi görmüştü. Amy hemen geri gelerek belgeyi geri aldı ama Humblebly'in onu okuduğunu fark etmedi. Kontla bilim tesisine gitmiş olan Bridget ise kolaylıkla Humblebly'i öldürdü. Amy, belgeyi Sorty'nin evine sakladı ama Tommy onu buldu ve Sorty'nin evinden çıkarak yolda yürürken okumaya başladı. Carter bunu gördü ve para koparmak umuduyla Bridget'a gitti. Bridget zaten elini kana bulamıştı, risk alamazdı. Ancak tüm bunları yaparken Lavinia onu fark etti. Onu öldürmek için Humblebly'in arabasını kullanarak risk aldı ama acele etmeliydi. Şöför onu fark etti. Ama arabayı niçin kullandığını bilmiyordu.Bridget arabayı aldığı için kont kızmasın diye yalancı şahitlik yapmasını isteyerek para verdi. İleriki zamanda kontla şöför araba meselesinden kavga edince şöförün kendini şikayet etmesinden korktu ve onu da öldürdü. Ancak yolda eski polisimizle karşılaşmıştı ve dikkatini dağıtmak için ona aşık olduğunu söyledi. Son olarak Bridget Flete'in gayrimeşru kızıydı ve Horton'un karısı bunu biliyordu. Nişanın tehlikeye gireceğini düşündü ve gerekeni yaptı. Flete ise sevgili kızına katil diyemezdi... Benim kurduğum hikâye bu şekildeydi ancak yine de Flete katil çıkınca da her şey yerine oturdu ve ben oldukça şaşırdım.

Zehiri Kim VerdiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20001,921 okunma

·

326 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.