Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

7.Mektup ﴾16 Ekim 1918﴿
“(…) Fakat vücudumu harap eden, hayatımı ölüme doğru sevk eden bu müthiş azaplardan kurtulmak için çırpındım. Çabaladım. Fakat hiçbir şeye muvaffak olamadım. Günden güne zayıf düştüm, perişan oldum. Sen de zayıflığımı, perişanlığımı gözlerinle gördün. Evet Hasine, ben yaşayan bir ölü, canlı bir cenazeden farklı değilim. Sen mektuplarında bana sitem ediyor ve bana diyordun ki: “Şeref, şayet gittikçe senden bana karşı soğuk bir hareket görecek olursam benim de olan muhabbetim eksilecek gibi geliyor…” Bu sözlerinden ne anlaşılıyor bilir misin Hasine: Demek benim sevdiğimi, senin için harap ve perişan olmakta bulunduğumu anlayamamıştın. Gözlerin benim bu hâllerimi görememişti. Sana soğuk hareketlerde bulunuyorum zannediyordun. Ve sevmek insanın elinde imiş gibi: “Benim sana muhabbetim eksilir” tarzında beyân-ı hissiyat etmiştin. Fakat aşk nedir bilir misin sevgilim? Aşk öyle bir yoldur ki *müntehası görünmez. Uçurumları, tehlikeleri var mı yok mu bilinmez. Bir defa insan yürümeye başlayıp biraz da ilerledi mi ne kadar tehlikeler görünse de dönemez, mütemadiyen yolunda sebatla devam eder. İşte aşk budur. Yoksa istendiği zaman dönebilmek elde olunca buna aşk denilmez. Buna, gönül eğlendirici bir muhabbet denilir. Evet, insanlar bazen sevdiğinden ebedî ve kati surette ayrılır. Bir daha görmemek üzere ayrılır. Fakat kalbindeki aşk sönmüş olmaz. O ölünceye kadar yalnız sevdiğinin hayaliyle yaşar. Ayrılmalarındaki sebep ekseriya bir izzetinefis meselesi olabilir. Fakat ayrılık başka, kalpteki aşk ve muhabbetin de silinmesi başka…”
Sayfa 73 - Cümle Yayınları ﴾*sonu﴿
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.