Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

272 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Dorian Gray'in Portresi /Ruh sağlığınıza dikkat edin!
"Olmasaydı sonumuz böyle!" Şiştt... Sakin. Spoiler falan vermedim. Ama ne olur benden bu kitabı spoiler vermeden incelememi beklemeyin, yine de elimden geleni yapacağım. En son Martin Eden beni bu kadar yakmış, yıkmıştı. Ama Martin için üzülmüştüm o kitapta. Bu kitapta kime tutunduysam kaldı elimde. Ağaca güvendim çürüdü. İnsana güvendim öldü, öldürdü, öldürüldü. İncelememin henüz başında bir uyarım olsun: Bu kitap ruh sağlığınıza zarar verebilir. Dileklerin ulaşamayacağı yerlerde saklayın! En son ne dilediniz hayattan hatırlıyor musunuz? Ya da en içten dileğiniz neydi? Gerçek olsaydı ne olurdu düşündünüz mü hiç? Her şey çok güzel olurdu. Hadi canım sen de! Bir gün bir söz okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. "Bazı şeyler yokken güzel." Bu kitaptan da şu dersi çıkardım: Bazı dilekler yalnızca dilek aşamasında kalınca güzel. İstediğimiz her şey gerçekleşse daha mutsuz olur, o yükü taşıyamazdık. İnsanın düşünceleri yüzüne yansırmış. Çirkin düşünceler çirkin suretler doğururmuş. Ve bu suretler ele verirmiş kendini, bizi çirkin düşünenlerden korurmuş. Dorian'a da çok haksızlık etmek istemiyorum. (İçimden beter olsun diyenleri de duymuyor değilim.) Derler ki güzellerin bahtı kara olurmuş. Dorian güzel yüzünden kaybetti belki de. Güzel yüzünün getirdiklerinden. Güzel yüzüyle edindi kendini yakacak insanları ve yine güzel yüzüyle yaktı onları. Gerçek olan dileği yine güzel yüzüyle ilgiliydi. Olmasaydı, olmayacaktı sonu böyle, ne onun ne de sonunu getirdiklerinin. Yazıldığı dönemde birçok tartışmaya neden olmuş bir eser. Eşcinsellik bunlardan biri. Dorian'a taparcasına bağlanan erkekler var. O dönemde bunu dile getirmek bir yazar için oldukça cesur diye düşünüyorum. Şu dönemde bile öyleyken... Ve sonradan öğrendim ki eser sansüre uğramış. Orijinal hali nasıl bilmiyorum ama tartışmamızda konuyla ilgili bilgi sahibi olan okurlar fikirlerini paylaşabilirler. Birlikte okumak bu yüzden güzel! Şuna da değinmeden geçmek istemiyorum. Beyler, düşün artık şu kadınların yakasından! Hangi kitabı okumuş olsam hangi devirde yazılmış olursa olsun kadınlara olumsuz bir bakış açısı, kalıp yargılar. Alın ön yargılarınızı ... götürün en yakın çöplüğe atın! "Dün beş buçuk, altıya çeyrek kala civarı gelmiş olsaydın beni gözyaşları içinde görürdün. Çok acı çektim. Sonra geçip gitti." (s. 128) Bir kadının sonuna neden oluyor ve 15 dakika acı çekiyorsun. Canım ya, kıyamam! Ne çok gözyaşı döktün öyle! Bu kadar hırpalama kendini. Akşam operaya gidersin... Ve gitti biliyor musunuz? Oysa ne çok şey beklemiştim okurken. Martin Eden gibi bir kitap beklemiştim. Her dakika şimdi çok güzel şeyler olacak diye umut ettim. İncelememde şu şu şekillerde Dorian'ı savunabileceğim diye hayaller kurdum. Ama sen elimde kendini savunacak hiçbir şey bırakmadın Dorian. Şimdi sadece "Arkadaş kurbanı oldu, dileğinin kurbanı oldu." diyebiliyorum. Evet oldu. Ama Sibyl Vane neyin kurbanı oldu? Juliet'in hayatı daha az mı kıymetliydi seninkinden? Juliet demişken, -tamam uzadı biliyorum, idare edin beni- eserde birçok yerde Shakespeare'in eserlerine göndermeler var. Onun bir oyunu da yön veriyor eserin seyrine. Bu yönü oldukça başarılı buldum diyebilirim. Dönemin özellikleri, İngiltere, Fransa, insanların yaşam biçimleri ve birbirlerine karşı bakış açıları okurun gözleri önüne serilmiş. Katıldığınız, katılmadığınız birçok yer olacak. Özellikle Lord Henry karakterinin düşüncelerinde. Her şeye rağmen okurken sıkılmıyorsunuz. Hatta öyle başarılı cümleler var ki etkisinden çıkamıyorsunuz uzun süre: "Bunu gece günlüğüme yazacağım." "Neyi?" "Ateşten yananın ateşe doymadığını." (s. 226) Etkinlik kitabımızdı ve birlikte seçtik bu eseri. İyi ki de seçmişiz diyorum. Bu ay sonunda burada yorumlayacağız. Tüm cümlelerimi burada tüketmek istemiyorum bu nedenle. Birlikte okuyalım, birlikte tartışalım. Eserden bir alıntıyla incelememe son vermek istiyorum: "Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyorlar da hiçbir şeyin kıymetini bilmiyorlar." (s. 55) Gerçekten öyle değil mi? Tam olarak 21. yüzyıl insanı! Klasik nitelikte eserleri bu yüzden seviyorum. Verdikleri mesaj her döneme hitap ediyor. Buraya kadar okuduysanız eğer, yürekten teşekkür ediyorum. "Buraya kadar okumuş olan ve incelememi paylaşan bir kişiye etkinlik bitiminde eseri hediye etmek istiyorum." Keyifli okumalar dileklerimle. Ruh sağlığınıza dikkat edin!
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,6bin okunma
··2 alıntı·
6 artı 1'leme
·
85,2bin görüntüleme
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Kaliteli eserlerden sonra yeni kitaba başlamak o kadar zor ki...
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Bu kitaba da 9 vermişim, etkisi bu kadar süreceğini bilsem 10'du.
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Henry Lord'un görüşleri karşısında sinirlerinize hakim olamayabilirsiniz. Özellikle kadınlar...
Ayşegül Yıldırım okurunun profil resmi
Martin Eden Dorian Gray’in Portresi Tılsımlı Deri Hayatın Kaynağı Bu dördündeki kahramanlar ara ara buluşmuyorlarsa ben de bir şey bilmiyorum 😬
Mikail Balcı okurunun profil resmi
İlk ikisine kefilim 😊
Barış Altınbıçak okurunun profil resmi
Muhteşem bir inceleme olmuş, emeğine, eline sağlık hocam 😊
Mikail Balcı okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum, var olun... 😊
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.