kadının bağımsız olmasından duyulan büyük korku
MÖ 200-MS 200 yılları arasında Hindistan'da derlenen, toplumsal ve törensel ödevlerin ayrıntılarını anlatan uzun bir metin olan Manusmrti'nin ("Manu Kanunları") bir maddesi şöyle der: "Kadın , çocukluğunda babasına, gençliğinde kocasına ve efendisi öldüğünde oğullarına kul olmalıdır; kadın asla bağımsız olmamalıdır." Orta Asya göçebeleri arasında-levirat denen bir uygulamayla-dul kadının ölen kocasının erkek kardeşi ile evlenmesi beklenirdi ve anlaşılan bu uygulama başka yerlerde de yaygındı. Bu, kadının ve çocukların geçimini sağlamaya, onları sülale içinde tutmaya ve cinsel tecrübe edinmiş bir kadının çabucak koca otoritesi altına girmesini sağlamaya yönelik bir yöntemdi. Tevrat, dul kadının ilk çocuğunu ölen kocanın çocuğu ve vârisi olarak gördüğünden, dulun çocuksuz olması durumunda levirat evliliğini zorunlu tutar, ancak erkeğin bundan muaf kalması için bir çıkış yolu da sunar. Öte yandan levirat evliliklerinin Yahudiler arasında hiçbir zaman yaygınlaşmadığı ve zaman içinde daha da seyrekleştiği anlaşılıyor.
Sayfa 113
·
198 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.