Matthew ve Marilla kardeşler Green Gables'te kendilerine yardımcı olması için bir oğlan çocuğu evlat edinmeye karar verirler. Fakat bazı aksilikler bu iki kardeşin yollarını hayal gücü oldukça geniş olan, duygularını en uç noktada yaşayan çilli, çok zayıf ve saçları kızıl bir kız olan Anne Shirley ile kesişmesini sağlar. Avonlea'daki hayata uyum sağlamak için mücadele eden Anne kısa sürede Matthew ve Marilla'nın kalbini kazanır. Anne canlı hayal gücü, melodramı ve romantizmiyle kesinlikle okuyucunun da kalbini kazanıyor. Ve bunu her yaştaki okuyucuya dönük bir kurgu roman olduğu için küçükten büyüğe herkese hitap edebilecek şekilde yapıyor.
Yeşilin Kızı Anne 1 çok uzun süredir okumak istediğim ama her defasında ertelediğim bir kitaptı. Kitabı henüz okumadan çok seveceğimi biliyordum, çünkü küçüklüğümden bu yana Anne karakterin yeri bende hep apayrıydı. Yedi ciltlik uzun bir seri olmasına rağmen ilk cildini bitirmiş olduğum için bir nebze hüzünlüyüm. 
L. M. Montgomery'nin bu eseri muhteşem ötesi ve ben her ne kadar Anne ve Prens Edward Adası'nda yaşanacak hadiselere tanıklık etmek istesem de bu hikâyenin bir sonu olsun istemiyorum.
Kitaptan paylaştığım bir alıntıda Anne şöyle diyordu: "Beni ağlatan kitapları seviyorum." Ben de beni ağlatan kitapları seviyorum ve Yeşilin Kızı Anne 1 kesinlikle bunlardan biri. Anne, hepimizin onda kendini bulabileceği bir kız. Bu sevimli ve çok akıllı kızın hayallerini okurken muhakkak yüzünüzde bir tebessüm oluşacaktır..
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.