Hayat insana elinden geleni yapmayı öğretiyor ama kalbinden geleni yaşamayı öğretmiyor.
Bu hayattaki en büyük engelleri hiç hak etmediği halde kalbimizin önüne koyuyoruz.
Susturuyoruz onu, duymazdan geliyoruz söylediklerini ve zamanla korkutuyoruz kalbimizi...
Geç kalıyoruz. Yaşamaya, hissetmeye ve aşka...
Şimdi bu satırları okuyorsan eğer hâlâ hayattasın demektir ve bu hâlâ yaşanacak şeyler olduğunun en büyük kanıtıdır. Kalbini görmezden gelme çünkü sana en doğru yolu eninde sonunda yine o gösterecektir.
En güzel yerlerde, en doğru insanlarla yollarımızın kesişmesi ve her zaman en iyisinin değil, en hayırlısının olması dileğiyle...
Kitap öyle sade bir dille yazılmış ki, bir günde okunabilecek türden.
Tek filleri seven benmişim zannederdim yanılmışım..
Ve yazarın burda düştüğü not çok hoşuma gitti..
"Sen neden korktun da filleri sevdin be kadın!
Bir fil kalbi kırıldığında ölebilirmiş..
Sen filleri boşuna sevmiyorsun kadın..
Sen kalbinin kırılmasından korkuyorsun da haberin yok.."
Kalbimin kırılmasından korkuyorum bunu yeni farkettim..
Keyifli okumalar, kitapla kalın..