Roland, hayatın zevklerini yaşayan üniversite öğrencisidir. Birgün babası kaldığı öğrenci evinde ona baskın yapar. Uygunsuz yakalanan Roland'a babası hiç kızmadan kibar şekilde utandırır. Bu utançla kendine gelen üniversite öğrencisi başka bir kasabaya gider ve disiplinle derslerine sarılır. Gittiği okulun derslerine katılım sağlarken tevafuk olarak öğrencilerin pür dikkat dinlediği bir hocayla tanışır. Adeta hipnoz edilmiştir. Hocanın etkisinde kalan Roland, onunla tanışmak ve öğrencisi olmak ister. Şansın yardımıyla tanışma da yardım da gelir. Artık bütün zamanlarını birlikte geçirirler. Ama bu birliktelik nelere açılacak ve ikisini bekleyen son nasıl noktalanacaktır?
Zweig , her hikayesinde farklı ve hiç beklenilmeyen durumları ele alır. Bu hikayesi de oldukça farklı ve cüretkar! O yıllarda hikayede anlatılan konuya tepkiler günümüzdekine kıyaslanamayacak kadar şiddet içeriyordu. Şimdikine nazaran insanlar baskı, toplumdan dışlanma ve aşağılanmaya daha fazla maruz kalıyorlardı. Haliyle bu da yalnızlığı getiriyor...