Sonra birden neşeli bir sesle: "Bakınız size aklınızdan geçmeyen bir şey göstereceğim." diyerek kalktı, masasına yaklaştı; kurdelelere bağlanmış, birçok küçük paketle dolu bir çekmece açtı. Her birinin üzerinde bir tarih vardı. Biraz aradıktan sonra bir tanesini açtı ve kağıtları karıştırdı; sararmış bir sayfayı çekip babama uzattı. Bu babamın kırk yıl önce yazmış olduğu ödevlerden biriydi. Başta "Alberto Bottini -3 Nisan 1838- Dilbilgisi Ödevi" kelimeleri okunuyordu.’