‘En azından aşk, duygularımız aracılığıyla kendi kendimize sahip olmamızın bir yolu olabilir mi? Hiç değilse var olma hayalimizi daha şiddetle, dolayısıyla daha parlak olarak hayal etmenin bir biçimi midir? Ve en azından duygu söndükten sonra anısı sonsuza dek bizimle kalır, biz de işte böyle sahip olmuş oluruz…’
‘En olmayacak moral bozuculuktaki koşullara sıkışıp kalmıştım. Aylar boyu, kıpırdayamadım, yeni herhangi bir yöne tek bir adım bile atamadım. Dünya, dönmeyi sürdürüyordu; sadece ben, kazık gibi, olduğum yere çakılıp kalmıştım.’