Öyle ki akıl bir göz ise eğer, bir kavrayış aletiyse, çıkamadığı/yetmediği hadden sonra yerini gönlün gözüne bırakır. Gönlün gözüyle hoşça bir uyum içindedir. Kendini onun hizmetine vermiştir. Bu yüzdendir ki aklın çıkamadığı hadden sonra, başka bir göz yoksa, boşluk ve bunalım kaçınılmaz olur.