Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1097 syf.
8/10 puan verdi
Buhârî'nin Sahîh'i ve Hadise Dair
Hicri 194-256 (m. 810-870) yılları arasında yaşayan Muhammed ibn İsmail el-Buhârî, hadis tedvini, rical ve hadis tenkidi noktasında sünni ulema nazarında zirve ve üstad kabul edilir. 1- Kitabın Adı ve Oluşturma Süresi Onun en kıymetli eseri "Sahîh-i Buhârî" adlı sadece sahih hadisleri toplamayı amaçlayan kitabıdır. Bu eserin kısa adı
Sahih-i Buhari
Sahih-i Buhariİmam Buhari · Hüner Yayınevi · 2014423 okunma
·
687 görüntüleme
Mutlu ŞAHİN okurunun profil resmi
Konuya daha çok akademik yaklaşmışsınız. Fakat normal halkın yani akademik yaklaşmayan hadisleri analiz etmeyen ya da hadis kitabı okuyarak dinini öğrenmeye çalışan insanlar var . Onların da bu konuda basit anlamda bilgilenmesi gerekli.
Samet Onur okurunun profil resmi
Herhangi bir hadis kitabını okuyarak dini öğrenmenin pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. Olsa olsa parçalı hâlde birkaç bilgi kırıntısı ve duygusal metinler okunmuş olur. Bu konuda bir kitap okunacaksa Diyanet'in Hadislerle İslam projesinin hadislere bütüncül bakmak ve hadislere dair bir şeyler öğrenmek hakkında daha faydası olacağını düşünüyorum.
4 sonraki yanıtı göster
Mutlu ŞAHİN okurunun profil resmi
Cübbeli Ahmet Hoca Kur’an dan sonra en sağlam kaynak olarak gören alimlerden. Görüşleriniz onun için de geçerli mi ? Bu arada bende tabiki katılıyorum hiçbir hadisin tam manası ile sahih kabul edilemeyeceğine. Faka o bazı alimlerin bir bildiği olduğunu düşünüyorum. Aksi halde bir cenah var peygamberimiz ve hadise sünnete laf söyleme cüretini gösterip gerçekten anlama kapasitesi varmış gibi her konuda tek başvurulacak kaynak Kur’an diyen. Onlarınki gibi bir düşünce çıkar. Yani illaki hadislerle amel ediliyor. Bunda da en sağlam kaynakların başında İmam Buhari hadisleri geliyor. Hadis ile amel etme konusunda düşünceleriniz nedir? Yazdıklarınızdan hiçbir hadis ile amel edilmemeli anlamını çıkardım. Yanlış mıyım ?
Samet Onur okurunun profil resmi
Öncelikle incelememi okuduğunuz için teşekkür ederim. Cübbeli Ahmet'in görüşlerini bilmiyorum. Genel kanıyı destekler bir söylemi var büyük ihtimalle. Ulemanın geneli hadis kitaplarındaki metinlerin sahihliğini metin odaklı değil, derleyen kişi bazlı olarak bakmışlar ve neredeyse toptan bir teveccüh Buhârî'ye olmuştur. Elbette incelemede değindiğim gibi böyle bir teveccüh hadislerin metnini daha sahih veya sahih hâle getirmez. Sadece ilgiyi artırır. Hadisler, Hz. Peygamber'in hayatı boyunca farklı zaman, durum ve şartlarda söylediği birçok sözün karışık hâlde ve çoğu zaman bağlamından kopuk aktarımlarıdır. Bundan dolayı herhangi bir hadis kitabını açıp - bu, Buhârî bile olsa - oradaki bir hadis metnini uygulamak, yahut delil saymak doğru değil. Yapılması gerekecek olan aynı konuya dair rivayetlerin bir araya getirilmesi, daha sonra sened tenkidi ve ardından kalanların metin tenkidi yapılıp, metinden ilkeye ulaşmak olmalıdır. Bu konuda Mehmet Görmez'in "Sünnet ve Hadisi Anlama Kılavuzu" kitabı oldukça açıklayıcı ve yol gösterici bir kitaptır. Sonuç olarak hadis meselesi, ciddi ve önemli bir alan olduğu kadar, yanlış anlamaya ve uygulamaya da oldukça açık bir alan. Bundan dolayı ciddi bir yöntem oluşturmadan gelişigüzel bir hadis metninin savunulması yahut doğru kabul edilmesi problemler doğurabilir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.