Öncelikle incelememi okuduğunuz için teşekkür ederim.
Cübbeli Ahmet'in görüşlerini bilmiyorum. Genel kanıyı destekler bir söylemi var büyük ihtimalle. Ulemanın geneli hadis kitaplarındaki metinlerin sahihliğini metin odaklı değil, derleyen kişi bazlı olarak bakmışlar ve neredeyse toptan bir teveccüh Buhârî'ye olmuştur. Elbette incelemede değindiğim gibi böyle bir teveccüh hadislerin metnini daha sahih veya sahih hâle getirmez. Sadece ilgiyi artırır.
Hadisler, Hz. Peygamber'in hayatı boyunca farklı zaman, durum ve şartlarda söylediği birçok sözün karışık hâlde ve çoğu zaman bağlamından kopuk aktarımlarıdır.
Bundan dolayı herhangi bir hadis kitabını açıp - bu, Buhârî bile olsa - oradaki bir hadis metnini uygulamak, yahut delil saymak doğru değil.
Yapılması gerekecek olan aynı konuya dair rivayetlerin bir araya getirilmesi, daha sonra sened tenkidi ve ardından kalanların metin tenkidi yapılıp, metinden ilkeye ulaşmak olmalıdır.
Bu konuda Mehmet Görmez'in "Sünnet ve Hadisi Anlama Kılavuzu" kitabı oldukça açıklayıcı ve yol gösterici bir kitaptır.
Sonuç olarak hadis meselesi, ciddi ve önemli bir alan olduğu kadar, yanlış anlamaya ve uygulamaya da oldukça açık bir alan. Bundan dolayı ciddi bir yöntem oluşturmadan gelişigüzel bir hadis metninin savunulması yahut doğru kabul edilmesi problemler doğurabilir.