Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

299 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Özgür Bir Toplumda Bilim - Paul Feyerabend
Bilim düşmanı bir bilim-felsefecisi olan Feyerabend'in fikirlerini özetleyeceğim, ve onun haklı olup olmadığını tartışacağız, hazırsanız incelemeye başlayalım: Ona göre bilimde kullanılan terimler zamanla anlam farklılaşması yaşayabilir, bu açıdan her bir teori, açıklanan olguları belli bir ölçüde değiştirirler. Yine ona göre bilim, iktidar oyunlarından bağımsız değildir, bilim dalları arasında ortak bir bilimsel usul ve süreç yoktur. Bilimin bir bütün olmadığını, çerçevesi çok iyi çizilmiş akılsal ve doğrusal bir süreç yaşamadığını söyler. Ve bilimi oluşturan parçaların güçlerinin birbirine eşit olmadığını savunur. Sanılanın aksine bilimdeki başarısızlıkların, başarılardan daha fazla olduğunu tespit eder. Feyerabend'e göre bilim, bilgi üretme geleneklerinden yalnızca birisidir. Ve yine Feyerabend, toplumu bilim aracılığıyla biçimlendirmenin doğru olmadığını savunur. Çünkü ona göre bu durum, bir düzenlilik yaratmaz, kaos yaratır. Onun için özgür bir toplum, bütün geleneklerin eşit haklara ve güç odaklarına ulaşmada eşit olanaklara sahip olan bir toplumdur. Ve Feyerabend dikkat çekici bir şey söyler: Akılsallık üzerine temellendirilmiş bir toplum, tam anlamıyla özgür değildir, çünkü burada "aydınların oyunu" oynanır. Ve bilim etkinliği dediğimiz bu oyun, yalnızca aydının kazanabileceği şekilde tasarlanmıştır, yalnızca onların çıkarlarını sağlama alacak şekilde tasarlanmıştır. Ve bilim, devlet kurumlarınca kabul edilen tek bilgi üretme geleneğidir. Modern devletlerin çoğu, bilimsel bilgi dışındaki bilgi geleneklerine hayat hakkı tanımaz. Feyerabend'e göre özgür bir toplum, açık tartışmaların yapıldığı; ve bilimle toplumun ayrıldığı bir toplumdur. Hatta Feyerabend bir adım daha ileri giderek şöyle diyecektir: Nasıl ki din işleri devlet işleriyle ayrılıyorsa, bilimsel işler de devlet işlerine bulaşmamalıdır, der. Yani bilimle devletin ayrılmasını savunur. Feyerabend için bilim, dinin bir başka çeşididir. Feyerabend, bilimin otoritesinin, demokratik bir toplum felsefesine uygun olmadığını söyler. Feyerabend'e göre demokratik bir toplumda bilim adamları, yetki sahibi otoriteler olmamalıdır; bilimsel konularda son sözü "sıradan halk" söylemelidir. Çünkü bilim adamları, iktidar ilişkilerinden muaf olan "tarafsız bir melek" değildirler. Ona göre bilimin üstünlüğü, kanıtlanmış bir sav değildir; politik ve askeri baskılarla elde edilmiş bir sonuçtur. Feyerabend'e göre akademi alanında yalnızca bilimsel bilgiye değil, bilim-dışı bilgi üretme geleneklerine de yer verilmelidir. Ve bilimin sanıldığı kadar kusursuz olmadığını söyler, ve akademinin muhafazakar yapısından hoşnut değildir: Ona göre bilim adamları çoğu kez kendi teorilerine ters düşen olguları görmezden gelirler. Ve çoğu zaman olguları dikkatlice incelemezler. Ona göre, sadece yönteme ve mantığa odaklanan bir bilim zihniyeti, ilerlemenin önünde ciddi bir engel oluşturur. İşte Feyerabend'in görüşleri bunlardır. Bu görüşler elbetteki modern halkın katılmayacağı fikirleridir. Fakat size şunu söylemek isterim: Feyerabend haksız mıydı? Bilime neden bu kadar güveniyoruz? Şimdi Covid-19 sürecini düşünelim. Tıp otoritelerinin her dediğini yaptık, sonuç ne oldu? Salgın bitmedi ve büyük şirketlere bir servet transferi gerçekleşti. Halk, temel hak ve özgürlüklerinden yoksun kaldı... İşte gördüğünüz üzere Feyerabend, bilim konusunda başından sonuna kadar haklıydı bana göre. Eserine 10/10 veriyorum. Bilim felsefesine merak eden herkesin okumasını tavsiye ederim.
Özgür Bir Toplumda Bilim
Özgür Bir Toplumda BilimPaul Feyerabend · Ayrıntı Yayınları · 199166 okunma
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.