Gönderi

Resúl-i Ekrem (s.a.v.); من الذنوب ذنوب لا يكفرها إلا الهموم (إلا الهم) بطلب المعيشة "Günahlardan öyleleri var ki, onları ancak geçim hususunda çekilen sıkıntılar yok eder." buyurmuştur. Hz. Âişe'nin rivâyetinde şöyle buyrulmuştur: "Kulun günâhi çoğalıp da onu yok edecek ameli bulunmazsa, Allahu Teâlá ona sıkıntılar verir ve günâhlarına keffâret olur." Denildi ki; kalbe girdiği halde insanın bilmediği sıkıntı, yaptığı günâhın ve çekeceği azâbın sıkıntısıdır. Şâyet, "İnsanın sıkıntısı ekseriyetle malı, evlâdı ve mevkiî için olur. Aslında bunlar hatâdır, nasıl olur da günâha keffâret olur?" dersen bilmiş ol ki; Bunları sevmek hatâ, bunlardan mahrum kalmak ise günâha keffârettir. Onlardan faydalansa, hatâsı tamamlanırdı. Rivayet edildiğine göre Yûsuf aleyhisselâm zindanda iken, Cebrail aleyhisselâm kendisini ziyârete gitti. Yûsuf aleyhisselâm, Cebrâil aleyhisselâma; - "Babam ne haldedir?" diye sordu. Cebrail aleyhisselâm: - "Yüz çocuk kaybeden annenin acısı gibi acı çekmektedi dedi. Yusuf aleyhisselâm: - "O halde mükâfâtı nedir?" diye sordu. Cebrail aleyhisseläm -"Yüz şehid sevâbi almıştır." diye cevap verdi. Demek ki keder ve üzüntü, Allah'a karşı yapılan günâhları yok eder. İşte bu anlattıklarımız, kendisiyle Allah'ı arasında olan kusur ve isyanlarındadır.
Sayfa 113
··
180 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.