Yaklaşık 2 haftada okudum bu kitabı ama bazen araya başka kitaplar da sokuşturdum biraz da ondan sebep. Bu kitap kesinlikle sıkıcı değildi ama kimi kısımlarda anlatımın sığlaştığını, basitleştiğini söylemek istiyorum. Eee peki neden okudum? Kitabı arka kapağına ve ismine aldanarak okudum. Ben daha çok hint mitolojisinin, efsanelerin yada çok sevdiğim "kaplanların" işin içine dahil olacağını düşündüm. Ne biliyim, sihirli birşeyler aradım.. Genelde bu tip saçmalıkları dünyanın saçmalıklarından uzaklaşmak için okurdum... Ruel adında yakışıklı bir İskoç Hindistan'a altın aramak için gidecektir. Altın aramak istediği Cinnidar adında adayı, arama yapmadan önce Prens Abdar'dan satın almak istemektedir. Ruel, satın almanın gerçekleşmesi için önce Prens Abdar'ın Saray Sanatçısı, Heykeltraş, Ressam, Döküm ustası, Herbokolog vs.. Kartauk'u kaçtığı yerden geri getirmesi gerekmektedir. Kartauk'u bulmak için Jane adında pasaklı, erkekten farkı olmayan bir kızı takip etmesi gerekir. Ama hal bu ya aşık olur Jane'e. Planları değişir. Aşkın, tutkunun, hastalıklı çocukluk travmalarının gölgesinde kişisel gelişimlerini tamamlayan kahramanlardan oluşan bu romanda dikkatimi en çok çeken şey abartılı Sadomazoşizt cinsellik ayrıntıları ve ilahlaştırılan erkek modeli oldu. Elbette yetişkin bireyler için çok sorun sayılmaz cinselliğin derinliği. Ama rahatsızlık duyanlar da olabilir. Okuyacak olanlara önceden bunu söylemekte fayda var. İyi okumalar...

Kaplan PrensIris Johansen · Novella Yayınları · 201562 okunma

46 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.