Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

68 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Kitap; zihinlerde SORULAR uyandıran, ikilemler yaratan paradoksal bir mektup, izleyinde, 11 yıllık paylaşımsız bir aşka tanıklık sağlıyor., Zira; yazar üzerinden bakıldığında keşke k, u, r, g, u olmasa, kadın üzerinden bakıldığında ise keşke gerçek bir hikaye, ye, dayanmasa, dedirten bir denklem içeriyor., Düşsel bir pencereden yansıyan gölgeler bağlamında sorgulamak gerektiğinde yazarım 13 yaşında bir kız çocuğuna yaptığı duygusal yükleme ve yarattığı beklentinin acımasızlığı, görünür, ., Çünkü, Real, gerçeklik süzgecinden geçmesi muhtemel olmayan bu, umar, kocaman bir yazar öznelinde kahredici, bir, acziyettir, ., Eğer anlatılanlar yaşam öyküsel bir yansılama ise kadının yaşadığı acının tarifi yok demektir., daha mektubun başında, henüz 13 yaşındayken karşı dairelerine taşınacak olan bir adama, daha taşınmadan bağlanmaya başlayan bir çocuğun ölesiye kadar, tam 11 yıl boyunca, bu aşkın çevresinde pervane, oluşuyla birlikte bir kadına dönüşme süreci betimlenmektedir., Taşınma, sonrasında, adamın, evine bir defa bir bakış atabilen o çocuk, gördüğü resimlerin, dolapların, kitapların ve bunun yanında deli gibi bağlanmış olmasının verdiği duygu yüklemesiyle,, Bir an için sevinç ve mutluluk duysa da devamında oluşan, bağlanmanın yarattığı, acı ve hezeyan tablosu, adamın, dahliyle, birlikte daha da pekişir., Adam kız çocuğunun uzun süre devam eden bu aşkını hiç fark etmeyecektir; hatta varlığından bile bihaberdir. Annesinin başka bir adamla evlenmesi üzerine o evden, o şehirden ayrılan kız çocuğu, 18 yaşına geldiğinde hâlâ aşık olduğu adamın bulunduğu yere adam için geri döner. Adamın küçük bir çocukken farkına varmadığı o kız, bu sefer dikkatini çeker. Fakat birlikteliklerinin ardından seyahate gidecek olan adamın, kadına posta gönderme sözünü, tutmayarak kayıtsızlığını ortaya koyması kadının duygularının derinleşerek nevrotik bir boyut kazanmasına yol açar., Yolları kesiştikten sonra, toplam 3 kez karşılaşırlar ve buna rağmen adam hiçbirinde tanımaz kadını. Bu vefasızlık mı yoksa aymazlık mı tartışılır fakat ne olursa olsun bir kadın için her şeyi yerle yeksan etmeye yeterdir. Ama kadın tüm bunlara rağmen adamın kendisiyle ilk birlikteliklerinde hediye ettiği o beyaz gülü hiç unutmaz ve her doğum gününde isimsiz beyaz güller gönderir. Adamın sevgisizliği karşısında kadının sevgisini o kadar özel ve yoğun işlemiş ki Zweig, kadın mezardayken bile adam çağıracak olsa yanına gitmek için güç bulacağından bahsetmiş. Bununla birlikte tüm sevilmemişliğe, kendini tanımaya bile cüret etmemiş adama rağmen onun çocuğunu yetiştiren ve çocuğunun ölümü üzerine, içinde hâlâ o adamın ilk günkü sevgisiyle kendini öldürecek olan bir kadın resmedilmiş., Bu arada kitapta, göze, çarpan bir başka ayrıntı ise kadının adam tarafından eve davet edilmesine karşılık, tereddütsüz, kabulüne ilişkin çıkarımında bu durumun çocuklara ve hayat kadınlarına mahsus bir durum olduğunu, İfade, ederken; çocuğunu iyi koşullarda yaşatmak için bedenini satmak zorunda kalmasıdır., Okuyanı çarpılmış gibi hissettiren bir kitap., Bu kadar trajik bir yükü, taşıyamayacakları, da, hiç tavsiye etmem.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,6bin okunma
·
341 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.