Merhamet! Merhamet! Belki de beni affedecekler. Kral bana kızgın değil. Gidip avukatımı bulsunlar! Çabuk avukatımı çağırın! Kürek mahkumu olmak istiyorum. Beş ya da yirmi yıl, yahut omzumu kızgın demirle dağlayıp ömür boyu küreğe mahkum etsinler. Ama hayatımı bağışlasınlar!
Bir kürek mahkumu yürür, gider gelir, güneşi görmeye devam eder. (49.sayfa)
Mahkumla birlikte giyotine yürüdüğüm bir yolculuk oldu. Gerçekten korkunç. Giyotinin soğukluğunu boynumda hissettim. Yüreğim ürperdi ve bir zamanlar insanların böyle vahşice katledilmiş olmasını hazmedemedim.Yaşamak en kötü koşullarda bile istenen şey ancak ölüm... Ölüm bir kabus.