Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Teslimiyet
İslâm, Batının zihin kalıplarına göre anlaşılamaz. Kendisinin dışındaki yorumlarla kendisine yaklaşılmasına müsaade etmez, ancak kendisiyle kaimdir ve ancak Müslüman olan için anlaşılabilir haldedir. Bu o kadar böyledir ki, İslâm'ı bilmek bakımından bir müsteşrik bile, onu bütün boyutlarıyla kavrama bakımından herhangi bir Müslümanla kıyaslanamaz. Çünkü İslâm, kendi hakkında mücerret bir bilgilenmeyle anlaşılmış olmaz. Bundan önce ve bunun ötesinde ona teslim olma olayı vardır. Müsteşrikin faaliyeti, bu derunî katılma olayı olmaksızın sadece bilgilenme niteliğinde kalır. Sırf bu tür bir bilgilenme insanı Müslüman yapmaya yetmez. Şimdi, çağımız Müslümanlarına, İslâm'a Müslümanca bakış yerine bir müsteşrikin profan bakışı yerleşmektedir. Böyle olduğu için de İslâm'ı kendi hakikati içinde kavrama noktasında aynı yetersizlikle, aynı maluliyetle karşılaşılmaktadır. Aynı müşkülat, İslâm'ı anlatmaya teşebbüs edenlerin de önüne çıkmaktadır. En başta vahiy olayı, materyalist bir zihniyetle kendisine yaklaşılmayı reddediyor. Çünkü böyle bir yaklaşımla onun anlaşılması mümkün değildir. Aynı şekilde, nebilik bu yaklaşımla anlaşılabilecek bir olgu değildir. Öteki iman esasları da böyledir. Bu esasları kendi hakikati içinde kavrayabilmek bu husustaki "terimlere” riayetle mümkün olur. Bu nedenle Müslümanlar, kendisine Müslümanım diyenler İslâm'ı yeniden ve kendi terimleriyle öğrenmek zorunda bulunuyor. Batı anlayışının zihinlere bulaştırdığı bakışla İslâm'ı anlamak kolay görünmüyor. İslâm kendisi hakkında hiçbir şey bilinmiyormuş gibi farz edilerek anlaşılmaya çalışılmalıdır: ilk Müslümanlar nasıl Müslüman olmuşlarsa, onların yolunu izleyerek ve önyargılarımızı, cehalet döneminden kalma zihnî ve amelî alışkanlıklarımızı terk ederek başlangıç noktasında durmayı deneyebilmeliyiz.
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.