Albert Camus, kitabında başkaldırıyı iki farklı boyutta ele alır. İlkin başkaldırı dürtüsünün insanın özünde var olduğunu, bunun insanın “dünyanın anlamsızlığına” başkaldırmayı içerdiğini, diğerininse belirli bir tarihsel koşullarda insanın o tarihsel duruma değiştirmek maksadı ile eyleme geçmesi ve onu değiştirmeye çalışmasını içerdiğini savunur.