Dostoyevski Poetikasının Sorunları'nda (1929) Dostoyevski’nin “polifonik” (çoksesli) romanlar yazdığını öne sürdü: “Hiçbiri yazarının sesiyle özdeşleşmeyen pek çok sesten oluşan bir roman türü bu.” Bunun arkasından yanlış bir kanıya vararak, “Her tanım, her görüş diyalogun parçasıdır. Dostoyevski’nin evreninde son söz yoktur,” dedi.