Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yeni bir denemeyle Selahattin Demirtaş ?
Selahattin Demirtaş ile ilgili düşüncelerimi, daha önceki iki kitabı olan Seher ve Devran'la ilgili kitabını okuyup inceleme yazarken paylaşmıştım. Uzun uzun Sosyo-politik açılımlar yapmak istemedim. Fakat önceki iki incelemede bazı önemli satır aralarını burda da ifade etmem gerekiyor ki, meramım anlaşılsın. Burayı önemsiyorum. Hayatım boyunca HDP' ye oy vermedim, vermem. Bu ülkeyi bölmeyi hedefleyen her türlü terör faaliyetlerini lanetliyorum. Mustafa Kemal Atatürk' ün ilke ve inkılaplarına bağlı, Sosyal Demokrat, Antikapitalist, Liberalizmin "bireyciliği öncellemesi" dışında bireyin doğasında özgürlüğün olduğu tezini kendisine uyarlamaya çalışan sade bir vatandaşım. Hoş, bu açıklama kimseyi ilgilendirmez aslında fakat biraz sonra yapacağım açıklamayı daha anlaşılır kılması açısından ve bir alt yapı "olabilmesi" noktasında önemsiyorum. Daha önceki incelemelerde aldığım tepkilerden hareketle altını çize çize söylemeliyim ki: Edebi bir kimliği övmek, bir insanın siyasi hayatını veya ideolojisini benimsemek, övmek, sevmek anlamına GELMİYOR(!) Bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım Seher'le, 2017 idi sanırım. Hediye etmişti, sağolsun. "Canım ne gerek vardı" gibisinden aldım kitabı. Görgüsüzlük olmasın diye söylenen bir cümle değildi bu. Zira kitap hediye alma konusunda oldukça yüzsüz bir insan olduğumu bütün arkadaşlarım bilir. Siyasi bir ön öğrenme sonucunda verdiğim gayet önyargılı bir tepkiydi aslında." Al al, oku sen. Ondan sonra tekrar konuşuruz" dedi. Aldım okudum. :)) Kitap üzerine arkadaşımla çok konuştuk. Karşılaştırmalı olarak değerlendirdik, kıyasladık, eleştirdik. İddia ediyorum, belki ileride belki de çok çok ileride Selahattin Demirtaş, hikayecilikte ismini altın harflerle tarihe yazdıracak ve adına ödül törenleri düzenlenecektir. Nasıl olur, ne zaman olur, ne şekilde olur onu bilmem. Eğer gerçek bir kitap kurduysanız yazarın kitabının yazara değil okura ait olduğunu bilirsiniz. Dünyadaki bütün edebiyat camiası bunu bilir. Kitap basıma gidene kadar yazara aittir. Ama ne zaman ki halka arz edilir, okur gider kitabı alır ve kitabı bitirir, işte o zaman kitap artık okuyucunundur. Söz gelimi Dostoyevsk' nin nasıl bir karaktere sahip olduğunu önceden biliyor olsaydınız hangi kitabını okurdunuz bunu gerçekten merak ediyorum. Edebiyat dünyası bunun örnekleriyle doludur. Sonra Devran geldi tabi. Aldım okudum. Bana göre ne Seher' in gölgesinde kaldı ne de önüne geçti. Aynı lezzette devam etti. Müthiş bir gözlem gücü, gayet Hugo' nun Romantizmiyle yoğurulmuş(malum cezaevi koşulları da insanı buna sevkettirir), akıcı bir üslup, insanın içsel ruh tahlilleri iyi yapılıp konuşturulmuş... Yani bir hikaye yazıcılığı için gereken ne varsa her şey yerli yerinde kullanılmış. Ardından Leylan çıktı. Leylan... Leylan... Leylan... Kitap iki hikayeden oluşuyor. İlk hikayeyi okudum sıkıntı yok. Yazarı tanıdık geldi yani bi yerlerden :)) Kapak sökülmüş dahi olsaydı, yazarı tahmin edebilirdim diye düşünüyorum. En azından üçüncü beşinci sallamadan sonra Demirtaş derdim bence :)) İkinci bölüme gelince... :)) Şa-şır-dım. Çünkü bu artık klasik hüzünlü hikayelerden çıkmış; bilim-kurgu, polisiye, novella karışımı bir şeye evrilmişti. İkinci bölümünde bu kitap Demirtaş' a ait değil gibiydi. İkinci bölüm için söylüyorum, kitabın kapağı sökülmüş olsaydı sanıyorum ki yazarın ismini en son tahminimde bulabilirdim. Kaç kişi kitabı bitirdikten sonra en baştaki hikayeye döndü benim gibi açıkçası çok merak ediyorum. Bana biraz İnception filmini hatırlattı. Hikaye içinde hikaye. Zamansal geçişler çok iyi, merak hep diri tutulmuş. Öyle sürükleyiciydi ki, ikinci bölümünü artık okulda tenefüslerde dahi okumak istedim. Öğrencilerimle 23 Nisan gösterisi için hazırlık yapıyoruz, o hengamede bile aklım hep kitaptaydı. Açıkçası bu üçüncü kitabını, artık yeni bir tür olarak diğer iki kitabından kesin bir çizgiyle ayırıyoruuuz. Edebiyatta yeni ve farklı şeyler denemek bence yazarın edebi yönünü de besleyen ve dolayısıyla onu çeşitlendiren bir şeydir, diye düşünüyorum. E peki içerikle ilgili bir şeyler vermiyor muyuz? Kesinlikle hayır. Lütfen zahmet edip alın okuyun :)) Aslında içim gidiyor birileriyle Leylan hakkında konuşmak için ama daha çok kitabın benim üzerimde bıraktığı etki hakkında inceleme yazmayı daha doğru buluyorum. Son söz olarak, önyargılarımız ilkel çağlarda hayatta kalmamız için önemli bir mekanizma olarak işimize yaradı. Artık ilkel de olmadığımıza göre, bunu en azından Edebiyatla yıkabileceğimizi bize öğütleyen bir kitapla karşı karşıyasınız. Benden şimdilik bu kadar. Şiddetle tavsiye ediyorum. ~~Keyfli okumalar, kitapla kalınız~~
Leylan
LeylanSelahattin Demirtaş · Dipnot Kitabevi · 20236,4bin okunma
··
1.316 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
1k'ya ilk girdiğim zamanlar okumuştum. İnceleme yazmaya cesaret edememiştim. Çünkü incelemelere yapılan yorumlar beni rahatsız etmişti. Ama şimdi olsa yorumlara aldırmam yazardım. Ben de aynı fikirdeyim. Kesinlikle bir yazar olarak adını altın harflerle yazdıracak. Kitabı okuduğum zaman son 100 sayfaya geldiğimde elimden bırakamamıştım. Bitirdiğim de ise sabah 6'ydı. Öylesine merakla okumuştum ki, gece boyunca elimden bırakamadım. İnceleme için ellerine sağlık.
Naçiz`Hane okurunun profil resmi
Teşekkürler Sayın Sultan
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.