Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Gönderi
●Kitabımız 1932'de yazılmış 26 yüzyılın Londra'sından bahsetmektedir. Bence ütopyanın da ötesine geçip geleceğin tasarı kitabı, ufku aydınlatan kitap diyebiliriz. Tabi bu anlatacaklarım çok da olumlu şeyler olacak demek değildir.
●Kitabımızda bahsedilen bilimin son noktaya geldiği insanların sözde özgürleştiği bir ortam elde edilmek istenmiş. '' özgürlük ne demek nereye kadar özgürlük sonu var mı ya da kime göre neye göre özgürlük tartışılır! '' Evet özgür dünya diye bahsettiğimiz cesur yeni dünya yada güzel yeni dünya bilimin ön planda olduğu kuralların, kurumların hatta aile kurumunun bile ortadan kaldırıldığı bi dünyadan bahsediyoruz kulağa başta hoş gelebiliyor, artık kimseden sorumlu değilim yada kimse benden sorumlu değil gibi ama sonu nereye kadar aile kurumunun ortadan kalkıp '' herkes herkesindir '' anlayışı bizi özgürleştirecek mi yoksa daha hayvani mi olacağız?
● Bu dünyada yaşlanmak yok hastalık yok anne baba aile kavramları yok hatta bunlar utanç sebebi olarak görülüyor insanlar tüp tabletleri içerisinde üretiliyor. Ve ihtiyaca göre insan üretiliyor hangi alanda ihtiyaç varda insanları gruplara ayırıyorlar bunlar Alfa, beta, gama delta ve epsilonlar. Alfa ve beta daha zeki üst sınıfı delta ve epsilonlar daha işci ve aşağı sınıfı temsil ediyor. Canlı henüz tüpte iken hipnomedya yoluyla bilinçaltına bazı duygular yerleştirilmesi başlanıyor sorgulamaması araştırmaması isteniyor. Mesela bebeklere kitapları ve doğayı, çiçekleri sevmemesi için deney yapılıyor bebek kitaba yaklaştığı anda elektirilli şok veriliyor ya da kitaba yaklaştığında. Böylece dünyaya gelen herkes doğayı sevmeyecek çünkü doğayı seven kişiler fabrikalarda çalışmaz eğlenceye ve manzara izlemeye çıkar ya da kitapları sevmesin ki araştırıp sorgulamasın. Bu şekilde bir dünya düzeni cesur yeni dünya. Peki bu insanlar nasıl mutlu oluyor hipnomedya (uykuda bilinçaltına bir şey yerleştirme) ile insanlara istedikleri duygu durumuna sokuyorlar biz mutluyuz biz deltayız işimizi seviyoruz biz sarı giyeriz gibi nitekim toplumda aynı sınıftaki kişiler aynı kategoride yer alıyor ve özdeşler yani aynı renk giyinmesini aynı işi yapması aynı statüye sahip olması gibi.
●Önemli olan toplumdur. Toplum her şey birey hiç bir şeydir. Tarihi önemsemezler çünkü tarih geçmiştir ve tarihi bilen şu ana itaat etmeyebilir. Mesela burda tek takılmak yoktur hep topluluk halinde olmalısınız el kalıp düşünmeyesiniz sorgulamayasınjz diye. Amaçları mutlu olmaktır bu da soma denilen ilaçla sağlanır soma herkesi mutlu eder ve tabiri caizse uyuşturur.
İki dünyadan bahsedilmektedir biri cesur dünya ayrılan modern dünya bilimin son olduğu dünya diğeri ise ilkel dünya. İlkel olma sebebi din var kurumlar var evlilik var normal doğum var kurallar var.
Cesur yeni dünya da Mustafa mond yani her şeyin denetçisi Bernar ve Lenina ile birlikte çalışıyorlar. Bernard mustafa Dan izin alıp tatile gitmek istediğini söylüyor ve bunu ilkel dünyada gerçekleştirmek istiyor. Mustafa bond ona ve Lenina'ya izin veriyor ve vahşi dünyaya gidiyorlar. İlkel dünyada şaşkınlıkla dini bir ritüel ile karşılaşıyorlar, bir adamın kırbaçlandığını görüyorlar oradakiler korkmamalı gerektiğini onun günahları için kefaret olduğunu söylüyorlar ve Bernard zeki alfa sınıfından bir birey olduğu için kırbaçlanan genç ile konuşuyor onun farklı olduğunu anlıyor, ve sohbet esnasında kırbaçlanan genç aslında buralı olmadığını annesinin Cesur yeni dünyadan olduğunu onlara anlatıyor. Annesi Linda bebek üretilen şartlandırma merkezinden kaybolan kız, onları annesine götürüyor annesi hiç onlardan değişmiş gibi yaşlanmış ve çirkinleşmiş bir kadın. Fakat John (kırbaçlanan genç) zeki okuyan kendini geliştirmiş biri. Bernard gerekli izinleri alıp onları şartlandırma merkezine götürüyor. Bernard Mustafaya sana bir sürprizim var deyip çağırıyor John baba diyerek Mustafaya koşuyor ve Mustafa utancından kaçıyor ve istifasını veriyor. Herkes nasıl olur böyle diye şaşkınken Linda soma alıyor ve onu çok özlediğini ifade ediyor. Tabi Bernard Johnu getirdiği için herkes onu tanıyor ve Johnu görmek istiyor. John ise Lenina'ya aşık oluyor ona açılıyor senin için aslanları dahi öldürürüm deyip şiirler okuyor fakat Lenina buna bir anlam veremiyor çünkü burda herkes herkese ait zaten, aşk duygusallık yok. Buna sinirlenen John Leninayı dövüyor. Kısa süre sonra yaşlı Linda hastaneye kaldırılıyor burda yaalılıl yok ama organlar eskiyor aslında devlet ölüme de çare bulmuştur ama gerekeni yapmıyor, hastanedeki çocuklar ölüme üzülmüyor bunun çok normal olduğunu düşünüyor. Linda ölünce John çok üzülüyor ve dışarı çıktığında hemşireleri Soma almak için sıraya girdiğini görünce çok sinirleniyor ve onlara sizi bu dünyadan kurtaracağım diyor. Ve somaları ellerimden alır tek sebepleri soma olan hemsireler çok sinirleniyor ve John's saldırıyorlar büyük bi kavga oluyor ve polisler gelip gaz sıkıyorlar aslında sıkılan gaz da sıvı somadır ve Johnu alıp Mustafa mond a getirirler, o artık ölüme dahi çare var dese de John Leninanın yaptığı Lindanım ölümü kimsenin onu anlamaması derken buradan uzaklaşıp bir köye yerleşiyor fakat Köyde de onu rahat bırakmıyorlar sürekli izliyorlar buna daha fazla dayanamayan John hayatına son veriyor.
Kitap değişik olsa da aslında bir kez daha insan icadının insanı ne kadar mutlu edebileceğini, konuşmakla yaşamanın çokkk farklı şeyler olduğunu gözler önüne seriyor okunmasını tavsiye ederim, beğendim
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.