Yazarımızla adaş olan baş karakter George Bowling, 45inde şişman bir adamdır.
Tüm kitap kahramanımızın gözünden ve dilinden aktarılır. Tüm hayatı en başa sarılır ve sıkıcı bir dille aktarılır. Özellikle ergenken arkadaşlarıyla balık tutma anılarını anlattığı bölümde çok sıkıldığımı belirtmeliyim.
Ancak sonrasında 1. Dünya Savaşı patlak verir ve kahramanımızın hayatında ciddi kırılmalar oluşmaya başlar. Kitabın en başındaki yaşlarına geldiği sonlarda ise 2. Dünya Savaşının ayak seslerini duyarız.
Aslında kitabın tamamına sinen savaş kokusu en olmadık yerlerde aniden damağınızı ve dimağınızı yakan cümlelerle karşınıza çıkar. İki dünya savaşının arasına sıkışmış olan kahramanımızın psikolojisini kendi cümleleriyle aktarması kitabın öne çıkan yönü. Kitabın en beğendiğim yanı da savaşa dair anlatılan bu kısımlar oldu.
Genel itibariyle muhteşem diyemesem de beklentinizi yüksek tutmadan sadece savaş karşıtı teması için dahi okumanızı tavsiye ederim.