Manevi iç oluşum, dışın mahkumluğuna karşı bir korunma aşısıdır.
#159450529
Sezai Karakoç 'u okumak, okurken satırları arasında dem almak, huzuru koklamak ve özümsemek muazzam bir yolculuk zannımca. Her bir eserinde, ruhunuzun kıyısında benliğiniz ile başbaşa kalıp, onu dinlemek, dinlenmek ve öğrenmek ise bu yolculuktan payımıza düşen en nadide tecrübe. O sebeple, eğer yolunuz Sezai Karakoç 'a düşerse, bilin ki, orada var bir hazine..
Gel gelelim bu esere…
Gündönümü, üstat Sezai Karakoç' un yalın bir üslup ile bezediği, insanlığa, varoluşa ve müslümanlığa dair kısa kısa yazılarından oluşmaktadır. Konuları derin, hissiyatı ise derinden de derindir. Bu kısa yazılar ile zaman zaman usulca omzunuza dokunup nasihat vermekte, zaman zamansa satırlar arasında size hakikati fısıldamaktadır. Gürültülü değil, sessizce fakat coşkuyla verdiği bu mesajlar ise, bir çırpıda okunup geçilecek türden satırlar değildir. Çünkü her yazı ardında koca bir düşün alemi bırakmakta ve biz okurlara o düşün alemlerinden anlamlar çıkarıp, kendimizi bulmak düşmektedir.
O, istiridye kabuğu olarak görmez hayatı. İnciyi oluşturmaya bakar içinde. Bin ölümden geçerek, diriliş incisini arayacaktır istiridyeler tarlasında.
#15968117
ve,
Deniz dibindeki hazine, çıkarılmadıkça hazine değildir.
Evet! Kendimizden "kendimiz"i çıkarmak! Bu dünyaya gelişimizin sebebi bu…
#159698774
Satırlarında da dediği gibi, ömür yolundaki amacımız içimizdeki cevheri mücevhere dönüştürmektir. Bunun içinse, özümüzle mücadele etmek, iç ve dış çeldiricilerden ayrışıp, "kendimizden kendimizi çıkarmak" gerekmektedir. O sebeple, inanıyorum ki, düşün alemimizi geliştirerek dimağımızı beslemek ve nefrettense sevginin gücünde toplanıp kalbimizi genişletmek bu yolda büyüteceğimiz özümüze dokunacak ve kalıcı 'ben' i oluşturacaktır. Ve, bu amacımız ömür yolunda daimi, dirençli ve bilinçli olmalıdır. Çünkü;
Kafasındaki ve ruhundaki mükemmellik düşünce ve tasavvuruna göre, kendini yontan, hakikat artistidir insan, gerçek insan. Yontu işi bir ömür bitmez.
#159684044
Bitmez öğrenme, kazanılır her anda yeni bir tecrübe… Karşılaştığımız her kitap, her film, her insan kısacası her şey ve her an düşüncemizi şekillendirir, kalbimize dokunur, böylece insan kendi kendini yontarak kötüyü ve yıpratanı çıkarmak iyiye ve güzel olana yürümek için devam eder yontu işine. Bunu yapmak ile mükelleftir de zannımca çünkü her yol sahibine hastır ve bu yolun sonunda elimizde kalacak tek hazinemiz yüreğimiz ve ruhumuzun yansıması özümüz olacaktır. Hazinemizi oluşturmak, onu donatmak veyahut talan etmekse yalnız bizim elimizdedir. O halde onu güzel ile iyi ile bezemek, yüreğimiz ve dimağımızı yormaktansa yoğurmak kendimize yapacağımız saf iyilik olacaktır.
Velhasıl kelam sevgili kitap dostları, Gündönümü, her bir yazı ile daha da derinleşen bir anlamlandırma yolculuğu adeta benim nazarımda. Sayfaların ağırlığındansa, satırların ağırlığının kıymetli olduğu, zaman verilmesi gereken eşsiz bir hazine. Satırlarında dem alıp, özümüze yakınlaşmak, onunla hasbihal edip, ruhun kanatlarına ulaşmak nadide bir tecrübe, yolumuzun sonunda bizleri bekleyene ulaşmak için elbette…
Sonun başında bizleri bekleyen nur'a, heybemiz dolu çıkmak için öyleyse;
Okuyalım, dimağımızı geliştirmek için,
Sevelim, yüreklerimizi iyi olan ile donatmak için,
Ve inciye dönüşelim, yolumuzdaki bahçeyi sonuna kadar yeşil kılmak için..
Gerisi bu yolda ayaklarımıza takılacak birer eğreti yaşam kırıntısı yalnızca, bilin..
Sözün özü,
Bu, şaşırtıcı bin yol içinde "bir" yolu seçmek, o seçişte de klişeleşmeyi değil özleşmeyi ve özdeşleşmeyi seçmek; tıpkılık içinde yenileniş ve tazelinişi seçmektir.
#159564016
İşte bu eserde de özleşme ile bütünleşme arasındaki yaşam dengesi bizlere sunulmaktadır. Satırların ağırlığı ile heybeniz dolacak, sayfaların ilerlemesiyle dengeyi yakalamaksa muazzam bir serüvene dönüşecektir. O sebeple okumanızı tavsiye ederim, naçizane…
Eserden birkaç alıntı ile son veriyorum incelememe, zevk almanız dileğiyle…
Ölüm değil, ölümden ötesidir aslında insanları sarsan..
#159433465
Tabutla beşik, kefenle kundak arasında gerilen bir yay oluyor zaman.
#159434675
İçimizdeki putları kırmadan dışımızdaki putlara mahkum olmaktan kurtulamayız.
#159449027
"La" süpürgesiyle yolları süpürmeden "İlla" sarayına varıp ulaşamazsın…
#159453051
Hakikat, hem çok açıkta, hem çok gizlidir. Açıkta oluşu, gizli oluşunu unutturarak, insanı yanıltmakta ve kendini ona sahip sanma yanılgısına düşürmektedir. Bunu, eskiden:"zuhuru perde olmuştur zuhura" diye ifade etmişlerdir.
#159548357
İçimizden ve dışımızdan gelen ayartı ve oyalama oyunlarını, buğday taneleri içindeki karamuk tanelerini ayıklar gibi, ruhumuzdan ve vücudumuzdan uzak tutalım.
#159561124
Ama, özde ve ruhta ayrı olanların, görünüşte bir arada oluşundan fazla bir fayda da beklemez.
#159593169
Kendini kaybettiğinin farkında olduğu gün, kendini aramaya çıkacağı gündür insanın.
#159848418
Tarihin kışını yaşıyor Milletimiz şimdi, ama, öyle yaşıyor ki, hemen hemen ona alıştık, ve unuttuk gerçek yazı, gerçek baharı.
#159968303
Mutlaklık denizine insanın bir gözyaşı damlası gibi kayışı. Ve ilahi med ve cezirde damlanın kayboluşu. İnciye dönüşmek için kayboluşu
#160276516
Bütün bir insanlık, önümüzde et ve kemik sergisi halinde. İskeletlerden kuleler ve kaleler var karşımızda. Ruh vebasının kırıp geçirdiği yığınlar..
#160332069
·
661 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.