Eğitimcilerimiz bizi hep gözetlediler.
Kendilerine benzetmek için hiçbir çabayı esirgemediler.
Tam başarılı olmayışlarının nedeni, “bence yürekleri soğumuştu, okulların oynanmayan, yaşanmayan ön bahçelerine özenmeleriydi.” Yaşamadaki değişmeyi izleyemeyecek denli kendileriyle doluydular. Uyumları bu çıkıştan geliyordu. Yitirdikleriyle hiç alışverişleri kalmamıştı onların. Genç olmamışlar mıydı? Yurdun çeşitli yerlerinden kopup gelmiş, kıtı kıtına parayla yetinip yetişmiş öğrencilerinin kişiliklerindeki özü, halk olma benzeşmesini, hiç önemsemediler.