Kitabı alırken daha merak uyandıran içerikler olacağını düşündüm. Açık söylemek gerekirse kim kime ne yazmış ne konuşmuşlar diye düşünüp almıştım. İçerisindeki mektuplar neredeyse makale gibiydi. Sürekli edebi konuşmalar onun harici günlük yaşama çok az yer veriliyor. Dergilerde çıkan yazılarını anlatıyorlar. Yurt dışına giden yazarlar Türkçe ve öğrendikleri dil karışımı bir mektup yazıyorlar bu biraz tuhaf geldi. Bir kelimeyi kullanırken onun yerine Fransızca kelimesini koyuyorlar. Türk dilinden uzaklaşılmış karışık bir dil hakimdi. Birbirlerine olan saygıları ve hitap şekilleri çok belirgin unsurlardan. O dönemlerde haberleşme aracı olmadığı için birbirlerinin mektuplarını dört gözle beklediklerini yazmışlar. Genel anlamıyla sıkıcı bir havası vardı. Mektup veya özel hayat gibi değil daha çok makale gibiydi.