Yazarın dili öyle bir yetenek barındırıyor ki, hani Oscarlıksa oyuncular gerçekçiliği yansıtabildiği içindir, hani böyle kötü bir karakterse oynadığı aktörü nerdeyse gerçek hayatta da sevmeyebiliriz… işte öyle bir yazarlık! Hikayelerin kurgusu kadar her birindeki karaktere bürünen dil de etkisi altına alıyor, nerdeyse yazarı sevmeyecekmişsiniz gibi işte öyle mükemmel bir anlatıcılık var.
Küçük, İyi Bir Şey hikayesi kesinlike ayrışan tümünden daha da güzel bir hikaye… Kitaba ismini veren Katedral de gerçekten övgüyü hakkediyor.