Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Evet, gelelim inceleme yazımıza. Karşımızda "Serenad". Kitabı daha yeni bitirdim ama dayanamadım hemen incelemesini yazmak istedim. Çok az kitaptan okurken bu kadar etkilenmişimdir. Muhteşem bir hikaye olmuş. 60 yıllık büyük bir aşka şahit olduk adeta... Büyük ajan (kitabı okuyanlar bunu anlayacaktır :) Uzun zaman sonra, ana karakterin kadın olduğu bir romana denk geldim. Beni en etkileyen kısımda bu oldu. Kitapta kadın dul olunca ne tür saçmalıklarla yüz yüze kaldığını özellikle de bizim ülkemizde kadın olmanın ne kadar zor olabileceğini kitap tokat gibi suratımıza bir kez daha vurdu. İş hayatında kadının yaşadığı zorlukların ne kadar büyük olduğu hele ki dul ise bunun daha da katlandığı, yakıştırmaların, cinsel esprilere (tacizlere demek daha doğru) maruz kaldığı, dul diye "yanında bir erkek olmalı" gibi salak saçma düşüncelere kapılan adamların söylemleri ve yaptıklarına şahit olduk. Kitabın tamamı bu değil tabii ki ama beni en çok etkileyen kısımlar kadının yaşadığı zorluklar oldu gerçekten. Kadınların hayatının erkekler tarafından ne kadar zorlaştırıldığını bir kez daha görmek şahsımı derinden üzdü. Arkadaşlar bu kısmı bir erkek olarak kitaptan bağımsız yazmak istiyorum. Hiç bir zaman unutmamalıyız ki; bizi de bir kadın doğurdu. Bir kadın sayesinde can bulduk. O zaman neden bu züllümü reva görüyoruz kadınlara? Bizi üstün kılan nedir ki? Bence hiç bir şey. Özellikle erkek çocuklarına "kadın kavramını" çok doğru öğretmemiz ve buna göre yetiştirmemiz şart. Her neyse incelememize devam edelim. Kitapta tarihi bir çok olaya ve bilgiye de şahit oluyoruz. Hitler döneminde yaşanan Yahudi katliamları, Kırım Türkleri hakkında bir çoğumuzun bilmediği bir olay, ülkemizde yaşamış ve eğitim konusunda çok katkısı olan Yahudi profesörlerin çektiği sıkıntılara kadar, bir çok konuya el atıyor kitabımız. Tarihimizde yaşanan ayıpları da cesurca dile getirdiğini görmekteyiz. Bu satırları kitapta okurken yer yer epey öfkeleneceğinizi, masum insanların katledilişlerini okuduğunuzda tüylerinizin diken diken olacağına garanti edebilirim. Ayrıca Yahudilerin çektiklerini anlatırken Livaneli ara ara ülkemizdeki benzer olaylara da göndermeler yapıyor, belki de topraklarımızın gördüğü en büyük utanç kaynağı olan 6-7 Eylül olaylarına göndermeler yapıyor. Kitaptan bir alıntı eklemek istiyorum buraya; “Demek ki biz fark etmeden sürekli bir kabuk değiştirme içindeydik. Bizans’tan kurtul, Osmanlı’dan kurtul, Arap kültüründen kurtul... Şimdi de yeni moda: “Kemalizm’den kurtul!” Mavi Alay’ı sakla, Struma’yı sakla, Ermeni olayını sakla.” Kitabın konusu hakkında çok bir şey yazmak istemiyorum. Kendiniz okuyup o tadı yaşamanızı isterim doğrusu. Kitabın dili çok sade ve çok rahat okunuyor. Hatta kısa bir eleştirimde olacak, kitap 480 sayfa olmasına gerek olmayan kısımları da içeriyor. Bu kitabın hakkı bana göre 320 dir. Bazı kısımlar fazla uzatılmış ve tekrarlanmış. İncelememi çok uzun tutmamak adına kitaptan şu alıntı ile bitirmek istiyorum. "Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba? İlk adet gördüğünde mi, 18 yaşını doldurunca mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi? Bence hiçbiri değil. Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini. Son nefesini içi arzularla, heyecanlarla dolu bir kız olarak verir." İyi ki kadınlar var, her şeye ve herkese rağmen de olmaya devam etmeliler. Karanlıklara güneş gibi parladıkları aydınlık gelecekleri görmektir dileğim. Herkese iyi okumalar.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,2bin okunma
·
732 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.