-İnsanoğlu ne parasına ne malına ne de makamına güvenmemeli-
Gerçek olaylar, anılar, denemeler ve şiirlerden oluşan kitap çok samimi bir dille yazılmış. Sanki yazar elinde bir fincan kahveyle koltukta oturmuş onu yudumlarken (tabi ki o sırada ben de kahvemi içiyorum) bana anılarını anlatıyordu. Özellikle hayatın herkese eşit ve adil olmadığından dem vurulan ve geçmişi yad eden hikayeler beni çok etkiledi. Ah nerede o eski arkadaşlıklar, dostluklar. Biz büyüdük ve kirlendi dünya diyerek ahlar edesim geldi. Çocukluğum, gençliğim gözlerimin önünden film şeridi gibi geçip gitti. Olumsuzluklara karşı Polyanna'cılık oynamak ve çiçeğin dalında güzel olduğundan bahsetmek çok benlik olduğu için yazarın bu düşüncelerini kendime yakın buldum. Galiba insan insana bir şekilde ayna oluyor bu dünyada. O aynada hep beraber güzellikleri görebilmemiz dileğiyle...
*Hayat bazen insana çok acı oyunlar oynayabiliyor.
*Umutlarıma da kelepçe vuramazsınız...
*Hayat çok acımasız...