Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren dünyanın dört bir yanında yaşayan toplumlar, aşırı derecede zengin küçük bir grup ve kendi çı karlarının peşinde olan finansal kuruluşlar ekonomik, siyasi ve sosyal hayatı yavaş yavaş egemenlikleri altına almaya başladı. Bu bireyler ve kurumların temel istekleri sermaye biriktirmek, sermaye birikim bece