Osmanlı tarihinde "İstibdat Dönemi" denen, Abdülhamid'in 30 buçuk yıllık diktatörlük dönemi Türk basınının en karanlık çağıdır. Abdülhamid tahta çıktıktan bir süre sonra çok güdümlü ve tekelci bir yönetime yönelmiştir. Yeni Anayasanın ilanı (23 Aralık 1876) ve bundan birkaç ay sonra da Mebusan Meclisinin toplanması (19 Mart 1877) Padişahın eğilimlerinde hiçbir değişiklik yapmamıştır. Abdülhamid'in, daha Birinci Meşrutiyetin ilk aylarında basına karşı alınmasını istediği tedbirler bunun delilleridir. Padişah 20 Eylül 1877'de yayınlanan Sıkıyönetim Nizamnamesi ile gerekli gördüğü zamanlarda gazeteleri kapatma yetkisini eline almıştır. Balkan ülkelerinin çıkarttığı bağımsızlık savaşları ve Çarlık Rus-ya'nın Osmanlı İmparatorluğuma saldırısı ülkedeki havayı büsbütün gerginleştirmiş ve hükümdar dış tehlikeleri bahane ederek otuz buçuk yıl sürecek olan büyük bir baskı rejiminin temellerini atmıştır.