"Bizler derinlikten mahrum, yüzlerce, binlerce olayın içinde yoğrulan 'kıyamete yakın' zamanın insanlarıyız." Bizim iki asırdır uykularımızı kaçıran, gündemimizi sık sık meşgul eden teknik, medeniyet ve yabancılaşma kavramlarına bu eseriyle esaslı ve yepyeni bir bakış açısı getirmiş, kalıplaşmış bilgileri yerle bir etmiştir İsmet Özel. Bu kavramların içerisinden son iki asırdır bize aksedilen olumluluk ne kadar doğrudur? "Batı'nın tekniğini alalım ama ahlakını almayalım" düşüncesi bizi nasıl bir felakete sürüklemektedir? Bu gibi soruların cevaplarını aramaktadır, kafalarımızı kurcalamakta ve karışan kafanın karışmayan kafadan efdal olduğunu bir kez daha göstermektedir. :) "Teknolojiden, medeniyetten ve yabancılaşma düşüncesinden doğan meselelerin teknolojinin, medeniyetin ve yabancılaşma düşüncesinin kendi özgül alanlarındaki çözüme kavuşturulabileceğini sanma, bir öpücüğü geri almak isteği gibidir. Üç zor meselenin çözümünü, bu meselelerin dışında, itikat ve ibadette bulabileceğimize inanıyorum." Çağımızda yabancılaşma, medeniyet, teknoloji biçiminde karşımıza çıkan meseleler, her çağda farklı kılıklara bürünerek ama özünde muktedir olmak - ahlaklı olmak çatışmasını barındıran bir durumda insanların önünde bulunmuştur diyebiliriz. Tekniği, batılı insanın kendi aklına tapmasının bir tezahürü olarak görüyor İsmet Özel. Bilim ve tekniğin yaygınlaştığı ve batı nezdinde en üst seviyesine ulaştığı kentlerde Tanrı kentin dışına itilir. Çünkü teknik, batılı anlayışta tanrıtanımaz bir yaşayış çizgisinde insan egosunu tatmin aracı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca sömürgeci batının, kapitalist sistemi globalleştirmek için elindeki en büyük kozlardan biridir, teknik. Medeniyet ise insanların maddi gelişmeye mahkum olmasının sonucudur. ”Medeniyet ancak kendi teknolojisi ile ayakta durabiliyor” derken medeniyet ile teknik arasındaki ilintinin, emperyalizm ve sömürüyü ayakta tutmak amacıyla yapıldığını söylemektedir. Çünkü az gelişmiş ülkelere(!) medeniyet götüren batı aslında kapitalizmin bir ayağını da bu ülkelerde kurmak istemiştir ve başarılı da olmuştur. Yabancılaşma Ademoğlunun bilme, yapabilme konusunda en üstün varlık olduğu varsayımından kalkılarak türetilen bir düşüncedir. Müslümanlar olarak biz tek şeyi, İslam ahlakını savunmak durumundayız. Üç Zor Mesele sekiz bölümden ve bölümlerin içinde birbirini tamamlayan deneme türündeki yazılardan oluşuyor. Tabii ki bir kere okumakla sindirilebilecek bir eser değil, nitekim ben bölümleri dönüp dönüp baştan okudum fakat tekrar tekrar okumam gerekecek diye düşünüyorum. Üç zor meseleye Müslümanca bakış açısının nasıl olması gerektiği konusunda ufkumuzu oldukça genişletecek bir eser. Allah İsmet Özel'i başımızdan eksik etmesin. :) Kitabın geniş tahlili ve bu üç meseleyi daha yakından incelemek için bu yazıyı da okuyabilirsiniz. siyerinebi.com/tr/veli-karatas...

Üç Zor Meseleİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20202,661 okunma

··

1 artı 1'leme

·

3.501 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.