Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Her anlamda durup soluklanarak okunması gereken bir kitap Manves City. Yanlış anlaşılmasın kitaba ait kendi görüşümden bahsetmiyorum, yazar ilk cümlesinden itibaren bunu istiyor okuyucudan. Anlatım biçiminin farklılığıyla da destekliyor. Durun soluklanın, akıp gitmeyin ‘ burada ne olup bitiyor?’ diye kendi kendinize sorun istiyor. ‘Ağır sorunlarla karşı karşıyayız. Bunlarla ilgilenin, biraz üstünüze alının, sahiplenin’ diyor. İşlenen bütün olgular ; yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, tahrip edilen doğa, çarpık sanayileşme, ağırlaşan çalışma şartları, insanların yozlaşması, samimiyetsizlik, ahlaksızlık, hepsi gözümüze batırmak istercesine uçları sivrileştirilerek ve belki de yer yer abartılarak sunuluyor. “Demokrasinin kuralı nedir, mekanizması nedir ilgilendin mi bu kelimelerle? Bir dilim kuru ekmeğe muhtaç çocuklar, çöp karıştıran analarının, babalarının yolunu gözlerken söyle hadi, sen ne yaptın çiçekler açmaktan başka?! ” Günümüz tüketim toplumunun okuyucu alışkanlıklarını düşünürsek gerçekten zor kitap Manves City. Nergis nasıl ki yazılarında yaşadığı şehre, mevsimlere karakter verip onlarla konuşuyorsa Latife Tekin de işlediği olgulara karakter vererek kurmuş anlatıyı. Uyguladığı farklı metotla, farklı araçlar kullanarak Ersin’in üvey kızı Eda’yı arama hikayesinin yanında onlara ait değişimi, birbirleriyle olan etkileşimi ve bütünüyle onlara ait hikayeyi de okuyoruz. Bir noktadan sonra Ersin ve Nergis’e yüklediğimiz kişilikler silikleşiyor. Davranışları ve bunların sonuçları önemsizleşiyor. İkinci hikayeyi oluşturan çarpık düzenle baş başa kalıyoruz. Bir yanda göçler, göçmenler, artan nüfus, diğer yanda satın alınan büyük araziler üzerinde sıfır enerji tüketimiyle insansız üretim yapan karanlık fabrikalar…. Çevre sorununa ya da bir başkasına, çoğunlukla rastladığımız gibi tepkisel, tek yönlü demagojik yaklaşım yerine bütünsel bir yaklaşım var kitapta. Günümüz Türkiye’sinin sorunlarını kompleks şekilde kavrıyor. Ben benzer özelliklerin ve benzer olguların işlenmesi bakımından Erice’yi Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf romanında tasvir ettiği Edremit’e benzettim. Fakat Edremit yaşamında yozlaşmadan kendini ayıran bir halk kitlesinin varlığını işaret ediyordu Sabahattin Ali. Latife Tekin ise böyle bir kitleden bahsetmiyor. Erice halkı az veya çok yozlaşmadan payını almış. Yer alan bütün karakterlerde bunu hissediyorsunuz. “Güven duygusu yeniden nasıl kazanılır acaba çok merak ediyorum. Birine gerçek anlamda sonuna kadar güvenmek var ya işte onu gerçek anlamda yaşamak isterdim.” Sanki hikaye Ersel ve Nergis’in hikayesi değil de Kuyucaklı Yusuf’tan Manves City’e aradan geçen 80 yılın hikayesi gibi. Nergis Erice, Erice’m diye yazarken Erice’nin iyiliği yükselten insanlarını arayıp, hani ev hani yuva diye sorarken, Latife Tekin yok artık o insanlar, öyle bir kasaba yok, burası artık MANVES CİTY diyor.
Manves City
Manves CityLatife Tekin · Can Yayınları · 2018425 okunma
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.