Edebiyatımızın özgün yazarlarından Erbil'in bu denemeleri ve söyleşisi; onun her şeye meydan okuyan tavrını ve feminizme varan görüşlerini de kapsıyor. Çoğu 70'lerden gelen bu rüzgarlar halen geçerliliğini koruyan esintileriyle yazarın farklı çizgisini de belirtiyor. Selahattin Hilav önsözünde; Erbil'in 'yazarın kendi olması' ile 'kendi için varlık olması' algılarıyla edebiyat ile felsefe kavramlarına yönelişini ve Marx-Freud ilişkisine bakışını tartışıyor. Erbil denemelerinde; Proust'un eserlerinde Vinteuil'in olmayan sonatının peşine düşüyor, Borges'in kibrine ve idolü Sait Faik'in hikayelerindeki seyretme ve bakma bağlamında gözlemlerine, Yoldaş Ethem ile Atatürk'e bağlanıp gerçekleşmeyen ama beklenen sosyalizme değiniyor. Özgün Türk edebiyatı üzerine düşüncelerini, ödüller ve tartışmalar bağlamında edebiyat piyasasını, Nazım Hikmet gibi sürgünlerin acılarını paylaşıyor. En önemlisi de; dogmatik inançlar arasında sıkışmış, düşünce özgürlüğünü ve baskılanmış kadınları ele alıyor, ülkemiz özelinde sebebini İslam'ın öğretilerinde arıyor. Ayrıca yakın dostu #tezerözlü 'nün #çocukluğunsoğukgeceleri eserini incelemesi ve son anlarını paylaşım anlatısı ile Türk edebiyatı hakkında eserin sonundaki uzun söyleşi de oldukça iyiydi. Büyük yazar #saitfaikabasıyanık 'ın son zamanlarının aşkı olduğu şeklinde, dörtlü çete ( dönem eleştirmenleri) cenderesinde kaldığını söylediği edebiyat piyasasınca yaftalanan yazar; içeriğiyle günümüze kadar gelen cesur sorguları ve kültür birikimiyle (alıntılara bknz) beni oldukça etkiledi doğrusu. Edebiyatımızda çığır açtığını düşündüğü fakat ödüllerde finale kalmadığı (sonra hiçbir yarışmaya katılmamış, Sait Faik'in mezarı başında durumu protesto etmiş ve daha sonraki tüm kitapları -bu kitap hiç bir yarışmaya katılmamıştır- ibaresiyle çıkmıştır) #gecede öykü eseriyle onu okumaya devam edeceğim.

Zihin KuşlarıLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2010108 okunma

·

142 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hayat Bu