Japon edebiyatını özellikle seven bir okuyucu olarak, İthaki Yayınları tarafından yayımlanan Japon Klasikleri serisi büyük bir heyecan yarattı bende.Seriyi toplamaya hemen başlasam da okumaya başlamam biraz zanan aldı.Her ay bu seriden bir kitap okuma gibi bir planım var.
İlk kitap, Ogai Mori'nin ( Rintaro Mori) Yaban Kazı.
Ogai Mori, otuz yıllık yazarlık yaşamı boyunca, çağdaş Japonya'nın çoğu sorununu eserlerine yansıtmış, yaşadığı çağla bağ kurabilmiş bir yazar olmuş.Tıp fakültesinde okumuş, çok genç yaşta (19) fakülteden mezun olmuş.Japon imparatorluk ordusu tarafından, Bismark Almanya'sına gönderilmiş.Almanya'daki görevi nedeniyle bu kültürü yakından tanımış.Mesleği ile ilgili önemli çalışmalarda bulunmuş Almanya'da.
Alman dili, edebiyatı, özgürlükçü düşüncesi derinden etkilemiş Ogai Mori'yi.Hayatının da aşkını yaşar Almanya'da.Aşık olduğu kadın, peşinden Japonya'ya gelir.Ancak ailesinin baskısı, askeriyenin baskısı ile kadın ülkesine yollanır.
Ogai Mori, Japon düzyazı geleneği ile Çin ve Avrupa yazım geleneğini harmanlayarak zarif bir edebi konuşma dili yaratır.
Zaman içinde tarihi romanlardan, biyografi yazımına geçer yazar.
Yaban Kazı, babasının iyiliğini ve rahatını düşünerek metres olmayı kabul eden O-Tama ile Japonya'nın en prestijli üniversitelerinden birinde okuyan genç Okada arasındaki ilişki üzerine kurulu.
Biz hikâyeyi, yaşanılanlara okul yıllarında, tanıklık eden anlatıcıdan dinliyoruz.
Sadece nahif hatta platonik bir aşk öyküsü anlatmakla kalmaz Ogai Mori, dönemin Japonya'sının günlük hayatını, değer yargılarını da ustaca kurguya dahil eder.
İçim burkularak okuduğum bir kitap oldu Yaban Kazı, çok sevdim.